Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
LIVE THROUGH : English Turkish Redhouse

(bir zamanı, bir olayı) yaşamak.
(zor bir durumdan) sağ olarak çıkmak, sağ salim çıkmak

LIVE UP TO ONE'S REPUTATION : English Turkish Redhouse

şöhretini doğrulayacak bir yaşam sürmek

LIVE WIRE : English Turkish Redhouse

cereyanlı tel.
konuşma dili başkalarını harekete getirme yeteneği olan çok enerjik kimse

LIVE WITH : English Turkish Redhouse

ile birlikte yaşamak

LIVE-IN : English Turkish Redhouse

live-inlîv'în sıfat
işyerinde oturan.
işyerinde oturmayı gerektiren (iş)

LIVELIHOOD : English Turkish Redhouse

live.li.hoodlayv'lihûd isim
geçim, geçinme.
geçim yolu.
rızk

LIVELONG : English Turkish Redhouse

live.longlîv'lông sıfat bitmez tükenmez, bütün

LIVELY : English Turkish Redhouse

live.lylayv'li sıfat
canlı, neşeli.
parlak (renk)

LIVELY HOPE : English Turkish Redhouse

güçlü umut

LIVEN : English Turkish Redhouse

liv.enlay'vın fiil up
i neşelendirmek,
i canlandırmak; neşelenmek, canlanmak

LIVER : English Turkish Redhouse

liv.erlîv'ır isim karaciğer, ciğer

LIVERY : English Turkish Redhouse

liv.er.ylîv'ıri isim
özel üniforma.
hizmetçi sınıfı.
kılık, kıyafet

LIVES : English Turkish Redhouse

liveslayvz isim bakınız life

LIVESTOCK : English Turkish Redhouse

live.stocklayv'stak isim çiftlik hayvanları

LIVID : English Turkish Redhouse

liv.idlîv'îd sıfat
sinirden mosmor kesilmiş.
kurşuni.
konuşma dili çok öfkeli, kanı beynine sıçramış

LIVING : English Turkish Redhouse

liv.inglîv'îng isim
yaşam.
yaşam tarzı.
geçim

LIVING IMAGE OF : English Turkish Redhouse

-in tıpkısı

LIVING LANGUAGE : English Turkish Redhouse

yaşayan dil

LIVING PICTURE : English Turkish Redhouse

canlı tablo

LIVING ROOM : English Turkish Redhouse

oturma odası

LIVING WAGE : English Turkish Redhouse

geçindirebilecek maaş

LIZARD : English Turkish Redhouse

liz.ardlîz'ırd isim kertenkele

LLAMA : English Turkish Redhouse

lla.mala'mı isim lama

LOACH : English Turkish Redhouse

loachloç isim çoprabalığı

LOAD : English Turkish Redhouse

loadlod fiil
yükletmek; yüklemek.
with (hediye) yağdırmak.
(zar) doldurmak.
(silah) doldurmak.
(fotoğraf makinesine) film koymak