Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
NEURAL TISSUE : English Turkish Redhouse

anatomisinirdoku

NEURALGIA : English Turkish Redhouse

neu.ral.gianûräl'cı isim, tıbbi nevralqi, sinir ağrısı

NEURASTHENIA : English Turkish Redhouse

neu.ras.the.ni.anûrısthi'niyı isim, tıbbi nevrasteni, sinir argınlığı

NEUROGENIC : English Turkish Redhouse

neu.ro.gen.icnûrıcen'îk sıfat, tıbbi sinir kökenli

NEUROLOGIST : English Turkish Redhouse

isimnörolog, sinir hastalıkları uzmanı

NEUROLOGY : English Turkish Redhouse

neu.rol.o.gynûral'ıci isim nöroloqi, sinirbilim

NEUROPATH : English Turkish Redhouse

neu.ro.pathnûr'ıpäth isim nevropat

NEUROPATHIC : English Turkish Redhouse

neu.ro.path.icsıfat nevropatik

NEUROPATHY : English Turkish Redhouse

neu.rop.a.thynûrap'ıthi isim, tıbbi nevropati

NEUROSIS : English Turkish Redhouse

neu.ro.sisnûro'sîs isim nevroz, sinirce

NEUROTIC : English Turkish Redhouse

neu.rot.icnûrat'îk sıfat
nevrotik, nevrozla ilgili.
nevrozlu, nevrotik, sinir hastası. isim nevrotik kimse, sinir hastası

NEUTER : English Turkish Redhouse

neu.ternu'tır sıfat
dilbilgisi yansız, cinssiz.
dilbilgisi geçişsiz (fiil).
biyoloji cinsliksiz, cinsiyetsiz, eşeysiz. isim
cinssiz sözcük.
iğdiş edilmiş hayvan.
cinsiyetsiz hayvan veya bitki

NEUTRAL : English Turkish Redhouse

neu.tralnu'trıl sıfat
tarafsız, yansız.
nötr. isim
tarafsız kimse veya ülke.
otomotiv boş vites

NEUTRALISE : English Turkish Redhouse

neu.tral.isenu'trılayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız neutralize

NEUTRALITY : English Turkish Redhouse

neu.tral.i.tynuträl'ıti isim tarafsızlık, yansızlık

NEUTRALIZE : English Turkish Redhouse

neu.tral.izenu'trılayz fiil
etkisiz duruma getirmek.
tarafsız kılmak, yansızlaştırmak.
kimya nötrleştirmek, nötralize etmek

NEUTRON : English Turkish Redhouse

neu.tronnu'tran isim nötron

NEVER : English Turkish Redhouse

nev.ernev'ır isim hiç, hiçbir zaman, asla, katiyen

NEVER FEAR. : English Turkish Redhouse

Korkma, öyle bir tehlike yok

NEVER IN THE WORLD : English Turkish Redhouse

dünyada, asla, hiçbir zaman: I'd never in the world think of doing something like that. Öyle bir şey yapmayı dünyada düşünmem

NEVER MIND. : English Turkish Redhouse

Boş ver

NEVER SAY DIE. : English Turkish Redhouse

Davandan asla vazgeçme

NEVER-ENDING : English Turkish Redhouse

nev.er-end.ingnev'ıren'dîng sıfat hiç bitmeyen, bitmez tükenmez

NEVERMORE : English Turkish Redhouse

nev.er.morenev'ırmôr' zarf asla, hiçbir zaman

NEVERTHELESS : English Turkish Redhouse

nev.er.the.lessnevırdhıles' zarf yine de, bununla birlikte