Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
NOTARY PUBLIC : English Turkish Redhouse

noter

NOTATION : English Turkish Redhouse

no.ta.tionnotey'şın isim
işaret veya rakamlarla gösterme sistemi.
simgelenim, notasyon.
not etme, kayıt

NOTCH : English Turkish Redhouse

notchnaç isim
çentik, kertik, diş.
dar ve derin dağ geçidi.
konuşma dili derece. fiil
çentmek, kertiklemek, diş diş etmek.
(oku) yaya yerleştirmek

NOTE : English Turkish Redhouse

notenot fiil
dikkat etmek, önem vermek.
işaretlemek, işaret etmek.
den söz etmek, anmak

NOTE DOWN : English Turkish Redhouse

not etmek, kaydetmek

NOTEBOOK : English Turkish Redhouse

note.booknot'bûk isim defter

NOTED : English Turkish Redhouse

not.edsıfat ünlü, tanınmış

NOTEPAPER : English Turkish Redhouse

isimmektup kâğıdı

NOTEWORTHY : English Turkish Redhouse

note.wor.thynot'wırdhi sıfat dikkate değer, önemli

NOTHING : English Turkish Redhouse

noth.ingn^th'îng isim
hiçbir şey.
sıfır.
önemsiz şey veya kimse, hiç: Your problems are nothing compared to mine. Senin sorunların benimkilerin yanında hiç kalır.
hiçlik, yokluk. zarf hiç, hiçbir biçimde, asla, katiyen

NOTHING BUT : English Turkish Redhouse

sırf, yalnız.
den başka bir şey

NOTHING DOING. : English Turkish Redhouse

konuşma diliOlmaz./Ben karışmam

NOTHING ELSE : English Turkish Redhouse

aşka hiçbir şey: He said nothing else. Başka hiçbir şey söylemedi

NOTHING LIKE : English Turkish Redhouse

enzemez, hiç de değil

NOTHING LOATH : English Turkish Redhouse

seve seve

NOTHING MORE THAN : English Turkish Redhouse

yalnız, sadece

NOTHING OF THE KIND. : English Turkish Redhouse

Hiç de öyle değil

NOTHING SHORT OF : English Turkish Redhouse

-den başka hiçbir şey: He will accept nothing short of an apology. Kendisinden özür dilenilmesinden başka hiçbir şeyi kabul etmez

NOTHINGNESS : English Turkish Redhouse

noth.ing.nessn^th'îngnîs isim yokluk, hiçlik

NOTICE : English Turkish Redhouse

no.ticeno'tîs isim
ilan, duyuru, bildiri.
ihbarname.
uyarma, ikaz.
dikkat, önemseme. fiil
dikkat etmek.
farkına varmak.
saygı göstermek.
den söz etmek, anmak

NOTICEABLE : English Turkish Redhouse

no.tice.ablesıfat belli, açık

NOTIFICATION : English Turkish Redhouse

no.ti.fi.ca.tionnotıfıkey'şın isim bildirme, haber verme

NOTIFY : English Turkish Redhouse

no.ti.fyno'tıfay fiil bildirmek, haber vermek

NOTION : English Turkish Redhouse

no.tionno'şın isim
düşünce, fikir, inanç.
heves; ani fikir: She goes whenever she takes a notion. Aklına estiği zaman gidiyor.
delice fikir: Don't you go getting any such notions! Sen sakın öyle delice fikirleri kafana koyma!

NOTIONS : English Turkish Redhouse

no.tionsisim, çoğul tuhafiye