English To Turkish
ORBIT : English Turkish Redhouse
or.bitôr'bît isim yörünge. fiil
bir yörüngede dönmek.
in etrafında dönmek
ORCHARD : English Turkish Redhouse
or.chardôr'çırd isim meyve bahçesi
ORCHESTRA : English Turkish Redhouse
or.ches.traôr'kîstrı isim
müzik orkestra.
tiyatro orkestra.
tiyatro parter
ORCHESTRATE : English Turkish Redhouse
or.ches.trateôr'kîstreyt fiil
orkestra için müzik parçası yazmak.
planlamak, düzenlemek
ORCHID : English Turkish Redhouse
or.chidôr'kîd isim orkide
ORDAIN : English Turkish Redhouse
or.dainôrdeyn' fiil
emretmek, buyurmak; (Tanrı) takdir etmek.
papazlığa atamak
ORDEAL : English Turkish Redhouse
or.dealôrdil' isim
karakter veya dayanıklılık denemesi.
büyük sıkıntı
ORDER : English Turkish Redhouse
or.derôr'dır isim
düzen, tertip.
sıra, dizi.
yöntem, usul.
emir, buyruk.
ısmarlama, sipariş.
tarikat.
şeref rütbesi.
cins, çeşit, tür.
mimari üslup.
biyoloji takım. fiil
emretmek, emir vermek: Who ordered you to shoot that cat? O kediyi vurmanı kim emretti?
ısmarlamak, sipariş etmek: The tea that I ordered still hasn't come. Ismarladığım çay hâlâ gelmedi. That company ordered one thousand pairs of snakeskin boots from South Africa. O firma Güney Afrika'dan bin çift yılan derisi çizme sipariş etti.
düzenlemek, sıraya koymak, tertip etmek: We have ordered the words alphabetically. Sözcükleri alfabetik sıraya göre dizdik
ORDER OF PRECEDENCE : English Turkish Redhouse
kıdem sırası
ORDERLY : English Turkish Redhouse
or.der.lysıfat düzenli, derli toplu, düzgün. isim
emir eri.
hastane hademesi
ORDINAL : English Turkish Redhouse
or.di.nalôr'dınıl sıfat
sıra veya derece gösteren.
biyoloji takıma ait
ORDINAL NUMBERS : English Turkish Redhouse
matematiksıra sayıları
ORDINANCE : English Turkish Redhouse
or.di.nanceôr'dınıns isim
düzen, kural.
emir.
yasa; yönetmelik
ORDINARILY : English Turkish Redhouse
or.di.nari.lyzarf genellikle, çoğunlukla
ORDINARINESS : English Turkish Redhouse
or.di.nari.nessisim sıradanlık
ORDINARY : English Turkish Redhouse
or.di.nar.yôr'dıneri sıfat
sıradan, alelade: an ordinary house sıradan bir ev.
olağan, alışılmış, her zamanki, normal, tipik: his ordinary way of speaking her zamanki konuşma biçimi.
hukuk doğal (hak). isim alışılmış şey
ORDNANCE : English Turkish Redhouse
ord.nanceôrd'nıns isim
savaş gereçleri.
ordonat
ORE : English Turkish Redhouse
oreor isim maden cevheri
OREGANO : English Turkish Redhouse
o.reg.a.noıreg'ıno isim keklikotu, güveyotu, güveyiotu
ORG. : English Turkish Redhouse
org.kısaltma «organic» organization organized
ORGAN : English Turkish Redhouse
or.ganôr'gın isim
org, erganun.
örgen, organ, uzuv.
organ, kuruluş; yayın organı
ORGAN BANK : English Turkish Redhouse
organ bankası
ORGAN GRINDER : English Turkish Redhouse
laternacı
ORGANDIE : English Turkish Redhouse
or.gan.dieôr'gındi isim bakınız organdy
ORGANDY : English Turkish Redhouse
or.gan.dyôr'gındi isim organze
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani