English To Turkish
REFLECTIVE : English Turkish Redhouse
e.flec.tiverîflek'tîv sıfat
yansıtan; yansıyan.
düşünceli
REFLECTOR : English Turkish Redhouse
e.flec.torrîflek'tır isim yansıtaç, reflektör
REFLEX : English Turkish Redhouse
e.flexri'fleks sıfat tepkesel, tepkeli, refleks. isim tepke, yansı, refleks
REFLEXION : English Turkish Redhouse
e.flex.ionrîflek'şın isim, İngiliz İngilizcesi yansıma, aksetme
REFLEXIVE : English Turkish Redhouse
e.flex.iverîflek'sîv sıfat, dilbilgisi dönüşlü. isim
dönüşlü fiil.
dönüşlü zamir
REFLEXIVE PRONOUN : English Turkish Redhouse
dilbilgisidönüşlü zamir
REFORM : English Turkish Redhouse
e.formrîfôrm' fiil ıslah etmek, iyileştirmek, düzeltmek; ıslah olmak, iyileşmek, düzelmek; reform yapmak. isim reform, ıslah, düzeltme
REFORM SCHOOL : English Turkish Redhouse
ıslahevi
REFORMATION : English Turkish Redhouse
ef.or.ma.tionrefırmey'şın isim ıslah, düzeltme, iyileştirme; ıslah, düzelme, iyileşme
REFORMATORY : English Turkish Redhouse
e.form.a.to.ryrîfôr'mıtôri isim ıslahevi
REFORMER : English Turkish Redhouse
e.form.erisim reformcu, ıslahatçı
REFORMIST : English Turkish Redhouse
e.form.istrîfôr'mîst isim reformcu, ıslahatçı
REFRACT : English Turkish Redhouse
e.fractrîfräkt' fiil (ışınları) kırmak
REFRACTION : English Turkish Redhouse
e.frac.tionrîfräk'şın isim, fizik kırılma, kırılım, refraksiyon
REFRACTOR : English Turkish Redhouse
e.frac.torrîfräk'tır isim ışıkkıran, refraktör
REFRACTORY : English Turkish Redhouse
e.frac.to.ryrîfräk'tıri sıfat
inatçı, itaatsiz.
kolay işlenemez, erimez
REFRAIN : English Turkish Redhouse
e.frainrîfreyn' fiil from
den çekinmek,
den sakınmak; kendini tutmak
REFRESH : English Turkish Redhouse
e.freshrîfreş' fiil
tazelemek.
(güç verip) canlandırmak, diriltmek, ihya etmek.
mutlulandırmak, mutlandırmak
REFRESH SOMEONE'S MEMORY : English Turkish Redhouse
irinin bilgisini tazelemek; birine bir şeyler hatırlatmak
REFRESHING : English Turkish Redhouse
e.fresh.ingsıfat
(canı sıkkın veya oldukça umutsuz birine) çok hoş gelen veya umut veren.
canlandırıcı, diriltici, ihya edici
REFRESHMENTS : English Turkish Redhouse
e.fresh.mentsisim, çoğul (misafirlere ikram edilen kurabiye, çay gibi) hafif yiyecek ve içecekler
REFRIGERATE : English Turkish Redhouse
e.frig.er.aterîfrîc'ıreyt fiil soğutmak, dondurmak
REFRIGERATION : English Turkish Redhouse
e.frig.er.a.tionrîfrîcırey'şın isim soğutma, dondurma
REFRIGERATOR : English Turkish Redhouse
e.frig.er.a.torrîfrîc'ıreytır isim buzdolabı, soğutucu
REFRIGERATOR CAR : English Turkish Redhouse
frigorifik vagon
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani