English To Turkish
RESIDENCY : English Turkish Redhouse
es.i.den.cyrez'ıdınsi isim, tıbbi ihtisas dönemi
RESIDENT : English Turkish Redhouse
es.i.dentrez'ıdınt sıfat
oturan, sakin.
aslında bulunan.
yerli (kuş). isim bir yerde oturan kimse, sakin
RESIDENTIAL : English Turkish Redhouse
es.i.den.tialrezıden'şıl sıfat
oturmaya ayrılmış (alan, mahalle, semt).
özel konutların bulunduğu (mahalle, semt).
ikametgâh ile ilgili
RESIDUAL : English Turkish Redhouse
e.sid.u.alrîzîc'uwıl sıfat artan, artakalan, artık. isim artık, artan şey
RESIDUE : English Turkish Redhouse
es.i.duerez'ıdu, rez'ıdyu isim, kimya çözünmez artık; tortu, çökelti
RESIGN : English Turkish Redhouse
e.signrîzayn' fiil
istifa etmek, (işten) ayrılmak, çekilmek.
vazgeçmek, terketmek, bırakmak.
to
e boyun eğmek,
e razı olmak,
e teslim olmak. We have resigned ourselves to the goverment's new policy. Hükümetin yeni politikasına boyun eğdik.
to
e teslim etmek,
e vermek;
e emanet etmek
RESIGNATION : English Turkish Redhouse
es.ig.na.tionrezîgney'şın isim
istifa, çekilme.
istifa mektubu.
vazgeçme, terketme.
boyun eğme
RESIGNED TO : English Turkish Redhouse
-e boyun eğmiş
RESILIENCE : English Turkish Redhouse
e.sil.iencerîzîl'yıns isim
esneklik.
çabuk iyileşme gücü; zorlukları yenme gücü
RESILIENCY : English Turkish Redhouse
e.sil.ien.cyrîzîl'yınsi isim
esneklik.
çabuk iyileşme gücü; zorlukları yenme gücü
RESILIENT : English Turkish Redhouse
e.sil.ientrîzîl'yınt sıfat
esnek, elastiki.
çabuk iyileşen; kendini çabuk toparlayan; güçlükleri yenme yeteneği olan
RESIN : English Turkish Redhouse
es.inrez'în isim reçine
RESIST : English Turkish Redhouse
e.sistrîzîst' fiil direnmek, karşı durmak, karşı koymak
RESISTANCE : English Turkish Redhouse
e.sist.ancerîzîs'tıns isim
direnme, direniş, karşı durma, karşı koyma.
fizik direnç, rezistans
RESISTANT : English Turkish Redhouse
e.sist.antrîzîs'tınt sıfat
direnen, karşı koyan.
dirençli
RESISTIVITY : English Turkish Redhouse
e.sis.tiv.i.tyrîzîstîv'ıti isim, fizik özdirenç
RESOLE : English Turkish Redhouse
e.solerisol' fiil (ayakkabıya) pençe vurmak
RESOLUTE : English Turkish Redhouse
es.o.luterez'ılut sıfat kararlı, azimli
RESOLUTELY : English Turkish Redhouse
es.o.lute.lyzarf kararlı olarak, kararlılık içinde, azimle
RESOLUTION : English Turkish Redhouse
es.o.lu.tionrezılu'şın isim
kararlılık, azim.
karar.
çözüm.
kimya çözme.
teklif, önerge
RESOLVE : English Turkish Redhouse
e.solverîzalv' fiil
karar vermek.
çözmek, halletmek; ortadan kaldırmak.
karar vermek, kararlaştırmak.
kimya çözmek. isim
karar, niyet.
kararlılık
RESOLVE ON : English Turkish Redhouse
-e karar vermek,
i kafasına koymak
RESOLVED : English Turkish Redhouse
e.solvedsıfat
kararlı, azimli.
karar vermiş; kararlaştırılmış
RESONANCE : English Turkish Redhouse
es.o.nancerez'ınıns isim
tını.
ses gürlüğü.
fizik rezonans, seselim.
çınlama, yankılanma
RESONANT : English Turkish Redhouse
es.o.nant
çınlayan, yankılanan.
tınlayan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani