English To Turkish
RUNG : English Turkish Redhouse
ungr^ng isim
portatif merdiven basamağı.
iskemlenin basamak değneği.
tekerlek parmağı.
kademe, basamak
RUNNER : English Turkish Redhouse
un.nerr^n'ır isim
koşucu.
kaçakçı.
yol halısı.
haberci, ulak.
ray.
uzunca ve ensiz masa örtüsü.
botanik sürüngen sap
RUNNER-UP : English Turkish Redhouse
un.ner-upr^n'ır^p' isim, spor ikinci gelen yarışmacı veya takım
RUNNING : English Turkish Redhouse
un.ningr^n'îng isim
koşuş, koşma.
yönetim, idare.
spor koşu. sıfat
koşan.
koşuya ait.
sarılgan, sürüngen (bitki).
sürekli, devamlı, aralıksız.
akan, akar: running water akar su.
kolay geçen.
üst üste.
art arda.
işleyen.
bitişik (elyazısı).
tıbbi akıntılı, sızıntılı.
düz.
cari, geçer.
tekrarlanmış.
koşarak yapılan
RUNNING ACCOUNT : English Turkish Redhouse
ticaret cari hesap.
anında verilen haber
RUNNING LIGHT : English Turkish Redhouse
seyir feneri
RUNNING MATE : English Turkish Redhouse
aynı takımda yarışan at.
aynı partiden seçime katılan aday
RUNWAY : English Turkish Redhouse
un.wayr^n'wey isim (havaalanında) pist
RUPTURE : English Turkish Redhouse
up.turer^p'çır isim
kopma, kırılma.
(ilişkilerde) kopma, kopukluk. fiil
koparmak, kırmak; kopmak, kırılmak.
(ilişkiyi) koparmak, bozmak
RURAL : English Turkish Redhouse
u.ralrûr'ıl sıfat
kırsal, köye ait.
tarımsal
RUSE : English Turkish Redhouse
useruz, rus isim hile, oyun
RUSH : English Turkish Redhouse
ushr^ş isim saz, hasırotu
RUSH A BILL THROUGH : English Turkish Redhouse
ir kanun tasarısını acele ile meclisten geçirmek
RUSH HOUR : English Turkish Redhouse
(iş gününde) trafiğin en yoğun olduğu zaman
RUSH ORDER : English Turkish Redhouse
acele sipariş
RUSH OUT OF THE ROOM : English Turkish Redhouse
odadan fırlayıp çıkmak
RUSSIA : English Turkish Redhouse
Rus.siar^ş'ı isim Rusya
RUSSIA TURNIP : English Turkish Redhouse
şalgam
RUSSIAN : English Turkish Redhouse
Rus.sianr^ş'ın isim, sıfat
Rus.
Rusça
RUSSIAN ROULETTE : English Turkish Redhouse
Rus ruleti
RUST : English Turkish Redhouse
ustr^st isim
pas.
pas rengi. fiil paslanmak; paslandırmak
RUSTIC : English Turkish Redhouse
us.ticr^s'tîk sıfat
köye veya kıra özgü.
kaba, yontulmamış.
rüstik, sade, basit. isim basit ve kaba kimse
RUSTLE : English Turkish Redhouse
us.tler^s'ıl fiil
hışırdamak; hışırdatmak.
konuşma dili (davar veya at) çalmak. isim hışırtı
RUSTLER : English Turkish Redhouse
us.tlerisim, konuşma dili davar veya at hırsızı
RUSTY : English Turkish Redhouse
ust.yr^s'ti sıfat paslı, paslanmış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani