English To Turkish
SKEWER : English Turkish Redhouse
skew.erskyu'wır isim (şiş kebap v.b. için kullanılan) şiş. fiil
i şişe geçirmek
SKI : English Turkish Redhouse
skiski isim kayak, ski. fiil kayak yapmak
SKID : English Turkish Redhouse
skidskîd isim
(araba için) kayma, patinaq.
_tersane_ kızak, kızak ızgarası.
tekerlek pabucu. fiil (skidded, skidding) (araba) kaymak, patinaj yapmak; kaydırmak, patinaj yaptırmak
SKID MARK : English Turkish Redhouse
patinaj izi
SKID TO A HALT : English Turkish Redhouse
(araba) kayarak durmak; (arabayı) kaydırarak durdurmak
SKIER : English Turkish Redhouse
skierisim kayakçı
SKIING : English Turkish Redhouse
ski.ingisim kayak, ski, kayak yapma; kayakçılık
SKILFUL : English Turkish Redhouse
skil.fulskîl'fıl sıfat, İngiliz İngilizcesi bakınız skillful
SKILL : English Turkish Redhouse
skillskîl isim beceri, maharet, ustalık, hüner, marifet
SKILLED : English Turkish Redhouse
skilledskîld sıfat teknik bilgisi iyi olan; işini iyi yapan
SKILLED WORKER : English Turkish Redhouse
kalifiye işçi
SKILLET : English Turkish Redhouse
skil.letskîl'ît isim tava
SKILLFUL : English Turkish Redhouse
skill.fulskîl'fıl sıfat becerikli, marifetli
SKIM : English Turkish Redhouse
skimskîm fiil (skimmed, skimming)
(off) (bir sıvının yüzeyinden) (kaymak, yağ v.b.'ni) almak.
through/over (bir şeyi) çabuk ve üstünkörü okumak,
e göz gezdirmek.
(bir şeyin) üstüne dokunurmuşçasına alçaktan uçmak.
across (taş) (suyun) üstünde seke seke gitmek; (taşı) (suyun) üstünde sektirmek
SKIM MILK : English Turkish Redhouse
yağsız/ az yağlı/imansız süt
SKIMMED MILK : English Turkish Redhouse
yağsız/ az yağlı/imansız süt
SKIMMER : English Turkish Redhouse
skim.merskîm'ır isim kevgir
SKIMP : English Turkish Redhouse
skimpskîmp fiil
on gerekenden az bir miktarı kullanmak veya vermek,
i esirgemek.
lüks olmayan bazı masraflardan kaçınarak tasarruf yapmak
SKIMPY : English Turkish Redhouse
skimpysıfat
yemeği az olan (sofra).
eksik, yetersiz.
dar ve kısa, düttürü
SKIN : English Turkish Redhouse
skinskîn fiil (skinned, skinning)
in derisini yüzmek.
sıyırmak; hafif yaralamak.
(kabuğunu, dış zarını) soymak, çıkarmak.
konuşma dili (alive) çok azarlamak, haşlamak; cezalandırmak; dövmek.
konuşma dili kazıklamak, dolandırmak.
up (ağaç, direk v.b.'ne) tırmanmak, tırmanarak çıkmak.
down (ağaç, direk v.b.'nden) inmek.
through (dar bir yerden) güçbela/ancak geçmek.
through güçbela başarmak/becermek
SKIN DIVER : English Turkish Redhouse
alıkadam
SKIN-DEEP : English Turkish Redhouse
skin-deepskîn'dip' sıfat derine gitmeyen, yüzeysel, sathi
SKINFLINT : English Turkish Redhouse
skin.flintskîn'flînt isim pinti, cimri
SKINNY : English Turkish Redhouse
skin.nyskîn'i sıfat sıska
SKINNY-DIP : English Turkish Redhouse
skin.ny-dipskîn'idîp fiil (skinny-dipped, skinny-dipping) çıplak yüzmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani