English To Turkish
TURN THUMBS DOWN ON : English Turkish Redhouse
-i reddetmek
TURN TO : English Turkish Redhouse
e başvurmak,
in yardımını istemek.
(aklını, dikkatini)
e vermek.
(belirli bir sayfayı) açmak
TURN TRAITOR : English Turkish Redhouse
hain olmak, hainlik etmek
TURN UP : English Turkish Redhouse
yukarı çevirmek, çevirip kaldırmak.
açmak, çevirmek.
ortaya çıkmak.
gelmek.
bulunmak
TURN UP ONE'S NOSE AT : English Turkish Redhouse
i hor görmek,
e burun bükmek,
e burun kıvırmak,
i beğenmemek.
i reddetmek
TURN UPSIDE DOWN : English Turkish Redhouse
altüst etmek; altüst olmak.
devrilmek
TURNCOAT : English Turkish Redhouse
turn.coattırn'kot isim dönek adam, prensip değiştiren kimse
TURNING : English Turkish Redhouse
turn.ingtır'nîng isim
dönüş, dönme.
yoldan sapma veya çıkma.
dönemeç, dönüş yeri
TURNING POINT : English Turkish Redhouse
dönüm noktası
TURNIP : English Turkish Redhouse
tur.niptır'nîp isim şalgam
TURNOUT : English Turkish Redhouse
turn.outtırn'aut isim katılanlar, toplantı mevcudu
TURNOVER : English Turkish Redhouse
turn.o.vertırn'ovır isim
devrilme.
ticaret sermaye devri.
ticaret iş hacmi.
meyvalı turta
TURNPIKE : English Turkish Redhouse
turn.piketırn'payk isim paralı otoyol
TURNSTILE : English Turkish Redhouse
turn.stiletırn'stayl isim turnike
TURPENTINE : English Turkish Redhouse
tur.pen.tinetır'pıntayn isim terebentin
TURQUOISE : English Turkish Redhouse
tur.juoisetır'koyz, tır'kwoyz isim firuze, türkuvaz. sıfat türkuvaz, yeşile çalan mavi
TURRET : English Turkish Redhouse
tur.rettır'ît isim
mimarlık ufak kule.
askeri döner taret
TURTLE : English Turkish Redhouse
tur.tletır'tıl isim kaplumbağa
TURTLEDOVE : English Turkish Redhouse
tur.tle.dovetır'tıld^v isim kumru
TURTLENECK : English Turkish Redhouse
tur.tle.necktır'tılnek isim
balıkçı yaka.
balıkçı kazağı
TUSK : English Turkish Redhouse
tuskt^sk isim
fildişi.
mors veya yabandomuzunun uzun azıdişi
TUSSLE : English Turkish Redhouse
tus.slet^s'ıl fiil
(with) (ile) dövüşmek.
(with) (ile) mücadele etmek, cebelleşmek, uğraşmak. isim
dövüşme, dövüş.
mücadele, uğraşma
TUT : English Turkish Redhouse
tutt^t ünlem bakınız Tut, tut!
TUT, TUT! : English Turkish Redhouse
Bir şeyin onaylanmadığını vurgulamak için söylenir: Tut, tut, you shouldn't be reading other people's mail! A, başkalarının mektuplarını okumamalısın böyle!
TUTELAGE : English Turkish Redhouse
tu.te.lagetu'tılîc isim
vasilik, vesayet.
koruma, himaye.
vesayet altında olma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani