Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
WEDNESDAY : English Turkish Redhouse

Wednes.daywenz'di, wenz'dey isim çarşamba

WEE : English Turkish Redhouse

weewi sıfat (weer, weest) ufacık, küçücük, minicik

WEE HOURS : English Turkish Redhouse

geceyarısından sonraki zaman, sabahın erken saatleri

WEE-WEE : English Turkish Redhouse

wee-weewi'wi fiil, çocuk dili çiş etmek, işemek. isim, çocuk dili çiş

WEED : English Turkish Redhouse

weedwid isim
yabani ot, zararlı ot.
argo haşiş. fiil istenmeyen otları çıkarıp temizlemek, yabani otları ayıklamak

WEED OUT : English Turkish Redhouse

çıkarmak, ayıklamak

WEEK : English Turkish Redhouse

weekwik isim hafta

WEEK IN WEEK OUT : English Turkish Redhouse

haftalarca

WEEKDAY : English Turkish Redhouse

week.daywik'dey isim hafta içindeki gün, işgünü

WEEKEND : English Turkish Redhouse

week.endwik'end isim hafta sonu

WEEKLY : English Turkish Redhouse

week.lywik'li sıfat haftalık. zarf haftada bir; her hafta. isim haftalık yayın

WEEKS AGO : English Turkish Redhouse

haftalarca önce

WEEP : English Turkish Redhouse

weepwip fiil (wept)
ağlamak, gözyaşı dökmek.
sızmak, damlamak

WEEPING WILLOW : English Turkish Redhouse

salkımsöğüt

WEEVIL : English Turkish Redhouse

wee.vilwi'vıl isim buğdaybiti

WEFT : English Turkish Redhouse

weftweft isim atkı, argaç

WEIGH : English Turkish Redhouse

weighwey fiil
tartmak: Please weigh these pears. Bu armutları tartar mısınız?
zihninde tartmak, ölçüp biçmek: weigh one's words sözlerini tartarak konuşmak

WEIGH ANCHOR : English Turkish Redhouse

denizcilikle ilgilidemir almak

WEIGH DOWN : English Turkish Redhouse

yüklemek, yük altına koymak.
bunaltmak.
ağır basıp aşağı doğru eğmek

WEIGH IN : English Turkish Redhouse

(uçağa binmeden önce) (bagajı) tarttırmak.
(cokey) yarış sonunda tartılmak.
önce tartılmak

WEIGH ONE'S WORDS : English Turkish Redhouse

sözü tartmak, düşünerek konuşmak

WEIGH OUT : English Turkish Redhouse

tartıp ayırmak, ölçüye göre hazırlamak.
(cokey) yarıştan önce tartılmak

WEIGHING MACHINE : English Turkish Redhouse

kantar; baskül; tartı

WEIGHT : English Turkish Redhouse

weightweyt isim
ağırlık, sıklet.
tartı.
yük, sıkıntı.
etki, önem.
nüfuz, itibar

WEIGHT LIFTER : English Turkish Redhouse

halterci