Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CONVEXO : English Turkish

adj. dışbükey, "convexo concave" teriminden gelen (bir tarafı dışbükey bir tarafı içbükey)

CONVEXO : English Turkish

adj. iki tarafı dışbükey, “convexo convex" teriminden gelen (iki tarafı dışbükey)

CONVEXO CONVEX : English Turkish

iki tarafı dışbükey, iki tarafı dışbükey; mercimek şeklide olan; mercek biçimnde

CONVEXO-CONCAVE : English Turkish

ir tarafı içbükey bir tarafı dışbükey, bir tarafı tümsek diğer tarafı çukur

CONVEY : English Turkish

v. taşımak, nakletmek, iletmek, yollamak, getirmek; yaymak; devretmek

CONVEY A MESSAGE : English Turkish

mesaj iletmek, ileti göndermek

CONVEY GREETINGS : English Turkish

v. selâmlâr göndermek

CONVEYABLE : English Turkish

adv. devredilebilir, taşınabilir, nakledilebilir; söylenilebilir, iletilebilir

CONVEYANCE : English Turkish

n. taşıma, nakil, gönderme; bilgi, ihbar, taşıt, terk

CONVEYANCE DEED : English Turkish

temlik senedi, isme yazılı hisse senedi mülkiyet naklini onaylayan senet

CONVEYANCE OF TITLE : English Turkish

tapu devri, arazi veya varlık mülkiyet nakli

CONVEYANCER : English Turkish

n. devir belgelerini hazırlayan ilgili

CONVEYANCING : English Turkish

n. devir işlemi, mülkiyetin devri (mülkiyetle ilgili)

CONVEYER : English Turkish

n. nakledici, taşıyıcı, konveyör

CONVEYING : English Turkish

n. nakil, taşıma; nakletme; devir işlemi, bir kişiden başka bir kişiye mülkiyet hakları devretme

CONVEYOR : English Turkish

n. nakledici, taşıyıcı, konveyör

CONVEYOR BAND : English Turkish

n. taşıma bandı

CONVEYOR BELT : English Turkish

taşıma bandı

CONVEYORISE : English Turkish

v. conveyorise, taşıyıcı bantlar ile donatmak (ayrıca conveyorize)

CONVEYORIZE : English Turkish

v. conveyorize, taşıyıcı bantlar ile donatmak (ayrıca conveyorise)

CONVICT : English Turkish

n. suçlu, hükümlü, mahkum

CONVICT : English Turkish

v. mahkum etmek, suçlu bulmak; kabullendirmek

CONVICT OF A CHARGE : English Turkish

ir suçlama nedeniyle hüküm giymek, suçlu olduğunu kanıtlamak

CONVICTED : English Turkish

adj. suçu kanıtlanmış

CONVICTED HIM : English Turkish

onu mahkum etti, onu suçlu buldu, onun yargılanmasına karar verdi