Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CONVOLVULUS : English Turkish

n. çit sarmaşığı

CONVOY : English Turkish

n. eşlik; katar, koruma, konvoy, kafile

CONVOY : English Turkish

v. eşlik etmek, refakât etmek; korumak

CONVULSANT : English Turkish

adj. konvülsan, kasılmaya neden olan, spazm veya kasılma nöbetlerine neden olan

CONVULSE : English Turkish

v. sarsmak, allak bullak etmek (Argo), kıvrandırmak

CONVULSE WITH LAUGHTER : English Turkish

gülmekten katılmak, katıla katıla gülmek

CONVULSION : English Turkish

n. çırpınma, kasılma, katılma, sarsıntı

CONVULSIVE : English Turkish

adj. sarsan, kasılan, çırpınma

CONVULSIVELY : English Turkish

adv. katılarak, düzensiz bir şekilde, kasılan bir şekilde

CONY : English Turkish

n. tavşan, adatavşanı, tavşan kürkü

COO : English Turkish

"Chief Operating Officer (Baş İşletme Görevlisi)", bir şirketin veya büyük bir organizasyonun en tepedeki yöneticisi

COO : English Turkish

v. ötmek (kumru, güvercin); cıvıldamak, mırıldanmak

COOEE : English Turkish

n. cooee, dikkat çekmek için Avustralya yerli halkı tarafından söylenen uzatılmış bağırış

COOEE : English Turkish

v. cooee,” cooee “ bağırışını bağırmak veya haykırmak

COOK : English Turkish

n. bir soyadı; Captain (Kaptan) James Cook (
1779), İngiliz bir gezgin ve kâşif

COOK : English Turkish

n. aşçı

COOK : English Turkish

v. yemek yapmak, pişirmek, pişmek; uydurmak; oynama yapmak; mahvetmek

COOK ACCOUNTS : English Turkish

muhasebe kayıtlarını değiştirmek, muhasebe kayıtlarının sahtesini yapmak, muhasebe kayıtlarına tahrifat yapmak

COOK HOUSE : English Turkish

toplu yemek pişirilen mutfak

COOK ISLANDS : English Turkish

Cook Adaları, güney Pasifik Okyanusu'nda yer alan gevşek bir Yeni Zelanda ortaklığıyla otonom olarak yönetilen bir adalar grubu

COOK ONE'S GOOSE : English Turkish

işini bozmak, birini öldürmek, birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek, bir kimsenin sonun getirmek

COOK SHOP : English Turkish

yemek dükkanı, pişirilmiş yemekler satan yer; lokanta

DECRESCENDO : English Turkish

adv. dekreşendo, diminuendo

DECRESCENT : English Turkish

adj. azalan, küçülen

DECRETAL : English Turkish

n. dini hüküm