Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
COMMERCIAL REPRESENTATIVE : English Turkish

n. ticari temsilci

COMMERCIAL STRIKE : English Turkish

ticari grev, ticaret sektöründe gerçekleşen iş bırakma eylemi

COMMERCIAL TELEVISION : English Turkish

ticari televizyon, reklâm yayını yapan televizyon

COMMERCIAL THEATER : English Turkish

ticari tiyatro, iş sahası

COMMERCIAL TRANSACTION : English Turkish

ticari işlem, iş anlaşması

COMMERCIAL TRAVELER : English Turkish

n. satış elemanı, pazarlamacı

COMMERCIAL TREATY : English Turkish

ticaret antlaşması, genellikle ülkeler arasındaki ticareti yöneten anlaşma

COMMERCIAL VALUE : English Turkish

n. ticari değer

COMMERCIAL VAN : English Turkish

ticari van, iş seyahati ve teslimatta kullanılan van

COMMERCIAL VEHICLE : English Turkish

ticari araç, bir işletme tarafından sahip olunan ve ticaret amaçlı kullanılan araç

COMMERCIAL VESSEL : English Turkish

ticaret gemisi, kargo hizmetleri sağlayan işletmenin sahip olduğu gemi

COMMERCIALESE : English Turkish

n. ticaret dili, ticari yaşıma stili; ticari jargon

COMMERCIALISATION : English Turkish

n. ticarileştirme, ticarete dökme eylemi, ticarileştirme eylemi (ayrıca commercialization)

COMMERCIALISE : English Turkish

v. ticarete dökmek, ticarileştirmek; bir şeyi finansal kazanç için sömürmek; daha fazla kar elde etmek için kaliteyi düşürmek (ayrıca commercialize)

COMMERCIALISED : English Turkish

adj. ticari amaçla kullanılmış, finansal kazanç için kötüye kullanılmış (ayrıca commercialized)

COMMERCIALISM : English Turkish

n. ticari anlayış, ticari tutum, ticari terim

COMMERCIALIST : English Turkish

n. ticaret savunucusu, ticari anlayışı savunan kimse

COMMERCIALIZATION : English Turkish

n. ticarileşme, ticarete dökme süreci, ticarileştirme eylemi (ayrıca commercialisation)

COMMERCIALIZATION PROCESS : English Turkish

n. ticarileşme süreci, ticari iş haline gelme süreci

COMMERCIALIZE : English Turkish

v. ticarete dökmek, ticarileştirmek; bir şeyi finansal kazanç için sömürmek; daha fazla kar elde etmek için kaliteyi düşürmek (ayrıca commercialise)

COMMERCIALIZED : English Turkish

adj. ticari amaçla kullanılmış, finansal kazanç için kötüye kullanılmış (ayrıca commercialised)

COMMERCIALLY : English Turkish

adv. ticari olarak, ticari bir şekilde (satın alma ve satma ile ilgili, ticaretle ilgili)

COMMERCIALS : English Turkish

n. reklam kuşağı, ürünler ve hizmetlerin satışını teşvik eden reklamlar

COMMIE : English Turkish

n. komünist

COMMINATION : English Turkish

n. uyarı, ikaz, göz korkutma