English To Turkish
CONIDIUM : English Turkish
n. konidiyum, aseksüel spor (Botanik)
CONIFER : English Turkish
n. kozalaklı ağaç
CONIFEROUS : English Turkish
adj. kozalaklı, iğne yapraklı
CONIFEROUS TREE : English Turkish
iğne yapraklı ağaç, Kozalakgiller familyasına ait olan yaprak dökmeyen kozalaklı ağaç
CONIFORM : English Turkish
adj. konik, koni şeklinde
CONIINE : English Turkish
n. koniin, zehirli alkaloid çeşidi
CONIOLOGY : English Turkish
n. konyoloji, hava ile taşınan şeyleri inceleyen bilim dalı (as in pollen and bacteria)
CONISATION : English Turkish
n. konizasyon, (Tıp) rahim boynundan ve servikal kanaldan koni şeklinde doku örneği çıkarmak için gerçekleştirilen ameliyat; detaylı inceleme için koni şeklinde doku örneği çıkarmak (ayrıca conization)
CONIUM : English Turkish
n. konium, baldırgan otu; yatıştırıcı ve uyuşturucu olarak kullanılan koniin ve metil yan ürününü içeren baldırgan otunun tamamen gelişmiş, büyümüş ve kurutulmuş ancak olgunlaşmamış olan meyvesi
CONIZATION : English Turkish
n. konizasyon, (Tıp) rahim boynundan ve servikal kanaldan koni şeklinde doku örneği çıkarmak için gerçekleştirilen ameliyat; detaylı inceleme için koni şeklinde doku örneği çıkarmak (ayrıca conisation)
CONJECTURABLE : English Turkish
adj. tahmin edilebilir, varsayılabilir
CONJECTURAL : English Turkish
adj. tahmini, varsayılan, sanal
CONJECTURALLY : English Turkish
adv. tahmini olarak, kuramsal olarak, varsayıma dayanarak, teorik olarak
CONJECTURE : English Turkish
n. tahmin, varsayım
CONJECTURE : English Turkish
v. varsaymak; sanmak, zannetmek; kestirmek; tahmin etmek
CONJEE : English Turkish
n. conjee, kaynatılmış pirinç suyu
CONJOIN : English Turkish
v. birleşmek, bağlanmak, birleştirmek, bağlamak
CONJOINED TWINS : English Turkish
n. yapışık ikizler
CONJOINT : English Turkish
adj. bağlı, birleşik, yapışık
CONJOINTLY : English Turkish
adv. birleşik olarak
CONJOINTS : English Turkish
n. eşler, karı koca (özellikle bir mülkiyetin ortak sahipleri)
CONJUGAL : English Turkish
adj. evlilikle ilgili, evlilik
CONJUGALITY : English Turkish
n. karı koca olarak bir arada olma durumu, evlilik, evlenme
CONJUGALLY : English Turkish
adv. evlilikle ilgili, evlilik yoluyla, nikah yoluyla
CONJUGATE : English Turkish
v. birleşmek; çekmek (fiil)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani