English To Turkish
CONNECTING ROD : English Turkish
ağlama çubuğu, oynar parçaları birleştiren demir veya çubuk (motorda, vs.)
CONNECTION : English Turkish
n. bağlantı, aktarma, irtibat, bağ; alâka; ilişki, yakınlık, akrabalık, yakın, akraba; alışveriş; bağıntı, ilgi, ilgilenme; dost, uyuşturucu satıcısı
CONNECTION BOX : English Turkish
ağlantı kutusu, telefon hattı bağlantı kutusu, telefon hatlarının iletişim kurduğu kutu
CONNECTION CONTROL LANGUAGE : English Turkish
Bağlantı Kontrol Dili, modem dili kontrolü için düzenlenmiş olan bir Appletalk kod dili, CCL
CONNECTIONISM : English Turkish
n. bağlantıcılık, zihinsel süreç ve davranışın kalıtımla kazanılmış veya öğrenilmiş olan uyarı ve tepki örneklerine dayalı olduklarını belirten teori
CONNECTIONLESS : English Turkish
adj. bağlantısız, bağlı olmayan, çevrimiçi olmayan, bağlanmış olmayan
CONNECTIONLESS PROTOCOL : English Turkish
ağlantısız protokol, aralarında bağlantı kurmadan iki merkezi ağ bilgisayarı arasında bilgi aktaran İnternet bağlantısı yöntemi
CONNECTIONS : English Turkish
n. bağlantılar, bir kimsenin bağlantılı olduğu nüfuzlu kimse ve kişiler
CONNECTIVE : English Turkish
adj. bağlayıcı, birleştirici
CONNECTIVE : English Turkish
n. bağlaç
CONNECTIVE TISSUE : English Turkish
ağdoku
CONNECTIVELY : English Turkish
adv. bağlayıcı bir şekilde, birleştirme bağlantısı olarak, birleştiren bir şekilde
CONNECTIVITY : English Turkish
n. bağlanırlık, ağ tabanlı bilgisayarların birlikte iletişim kurabilme mesafesi (Bilgisayar)
CONNECTIX : English Turkish
n. California merkezli bir Amerikan şirketi, "gerçek" bilgisayar ortamları sağlayan ve hızı arttıran bilgisayar yazılımları üreticisi, giriş araçlarının tek seferlik imalatçısı
CONNECTOR : English Turkish
n. bağlayıcı, bağlayan kişi ve şey
CONNELLSVILLE : English Turkish
n. güneybatı Pennsylvania'da (ABD) bir kasaba
CONNERY : English Turkish
n. bir soyadı; Sean Connery (1930 yılında Thomas Connery olarak doğdu), İskoçyalı bir film oyuncusu, "The Untouchables (Dokunulmazlar)" adlı filmdeki rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu kategorisinde 1987 yılı Akademi Ödülü sahibi, birçok James Bond filminin yıldızı
CONNEXION : English Turkish
n. bağlantı, bağ, ilgi, ilişki, yakınlık, yakın, dost, akraba
CONNIE : English Turkish
n. bir kadın adı (Constance'ın bir biçimi)
CONNING TOWER : English Turkish
kumanda kulesi
CONNIPTION : English Turkish
n. isteri nöbeti
CONNIPTION FIT : English Turkish
isteri nöbeti
CONNIVANCE : English Turkish
n. göz yumma, hoşgörü, müsamaha; suç ortaklığı
CONNIVE : English Turkish
v. göz yummak, görmemezlikten gelmek; hoşgörmek, suç ortağı olmak
CONNIVENT : English Turkish
n. yaklaşan, birleşen, birbiriyle birleşen
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani