Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CONSCIOUSNESS : English Turkish

n. bilinç, şuur, idrak; zihin, akıl, his

CONSCIOUSNESS EXPANDING : English Turkish

adj. zihin açıcı

CONSCIOUSNESS RAISING : English Turkish

n. bilinçlendirme

CONSCRIBE : English Turkish

v. askere çağırmak, kaydetmek, askere almak; sınırlamak, kısıtlamak

CONSCRIPT : English Turkish

n. askere alınmış genç, acemi asker

CONSCRIPT : English Turkish

v. askere çağırmak, askere almak

CONSCRIPT : English Turkish

adj. askere alınmış, zorunlu çalıştırılan

CONSCRIPT FORCES : English Turkish

zorunlu olarak askere alınan erkekler, askerlik hizmeti için görevlendirilen erkekler

CONSCRIPTION : English Turkish

n. askerlik çağrısı, zorunlu hizmet, mecburi görev; varlık vergisi; savaş vergisi

CONSCRIPTION OF WEALTH : English Turkish

n. varlık vergisi, savaş vergisi

CONSECO : English Turkish

n. Indiana merkezli bir Amerikan şirketi, bir sigorta ve mali hizmetler sağlayıcısı

CONSECRATE : English Turkish

v. kutsamak, adamak, takdis etmek; vakfetmek

CONSECRATED WAFER : English Turkish

n. aşai rabbani ayini ekmeği

CONSECRATION : English Turkish

n. kutsama, takdis, kutsama töreni; adama; ithaf

CONSECRATIVE : English Turkish

adj. adama ile ilgili, kutsama ile ilgili (takdis; ithaf, bağlılık)

CONSECRATOR : English Turkish

n. adayan kimse, kutsayan kimse

CONSECRATORY : English Turkish

adj. adama ile ilgili, kutsama ile ilgili (takdis; ithaf, bir davaya veya amaca bağlılık)

CONSECUTION : English Turkish

n. birbirini izleme, takip etme, olaylar dizisi, uyum

CONSECUTIVE : English Turkish

adj. ardışık, birbirini izleyen, ardarda

CONSECUTIVE DAY : English Turkish

arka arkaya gelen takvim günü, sıra gün, ertesi gün, sonraki gün

CONSECUTIVE NUMBERS : English Turkish

ardışık sayılar, art arda gelen sayılar

CONSECUTIVELY : English Turkish

adv. birbirini izleyerek, ardarda olarak

CONSECUTIVENESS : English Turkish

n. ardışıklık, devamlılık; seri oluşturma niteliği

CONSENESCENCE : English Turkish

n. yaşlanma, ihtiyarlama; genel bozulma durumu

CONSENSUAL : English Turkish

adj. karşılıklı rızaya dayalı, karşılıklı anlaşmaya dayalı