English To Turkish
CONRAD : English Turkish
n. bir soyadı; bir erkek adı; Joseph Conrad (
1924) Polonya doğumlu bir İngiliz romancı, "Lord Jim" ve "Heart of Darkness (Karanlığın Yüreği)" eserlerinin yazarı
CONRAIL : English Turkish
n. Consolidated Rail Corporation (Konsolide Demiryolları Ortaklığı), kuzeydoğu ABD'de iflas eden ve yolcu ve yük taşıma işine giren 6 büyük demiryolları şirketinin 1976 yılında birleşmesiyle oluşan federal finansmanlı bir Amerikan şirketi
CONSANGUINE : English Turkish
adj. akraba, soydaş
CONSANGUINEOUS : English Turkish
adj. akraba, kan bağı ile bağlı olan, aynı atadan olan
CONSANGUINEOUS MARRIAGE : English Turkish
akraba evliliği, aile üyeleri arasında yapılan evlilik, akrabaları arasında yapılan evlilik
CONSANGUINEOUSLY : English Turkish
adv. akraba olarak, kan bağı ile bağlı olan bir şekilde (akrabalık veya ortak atalar ile bağlantı ile ilgili)
CONSANGUINITY : English Turkish
n. akrabalık, soydaşlık
CONSANT COMPANION : English Turkish
n. devamlı arkadaş
CONSCIENCE : English Turkish
n. vicdan; inanç
CONSCIENCE MONEY : English Turkish
vicdanını rahatlatmak için verilen para
CONSCIENCE PROOF : English Turkish
n. yüzsüz, umursamaz, duygusuz
CONSCIENCE STRICKEN : English Turkish
vicdan azabı çeken
CONSCIENCE-STRICKEN : English Turkish
vicdan azabı çeken, yerinen, bir kimsenin hareketlerinden dolayı üzülen
CONSCIENCELESS : English Turkish
adj. vicdansız, ahlaksız, vicdanı elveren
CONSCIENTIOUS : English Turkish
adj. vicdanlı, insaflı, dürüst, hakçı
CONSCIENTIOUS DISOBEDIENCE : English Turkish
vicdani itaatsizlik, ahlaki veya dini sebeplerden dolayı uymama
CONSCIENTIOUS DISOBEDIENT ACTOR : English Turkish
vicdani sebeplerden dolayı itaatsiz olan fail, ahlaki veya dini sebeplerden dolayı bir emre uymayı reddeden birey
CONSCIENTIOUS OBJECTION : English Turkish
vicdani ret, ahlaki veya dini sebeplerden dolayı askerlik yapmayı reddetme; ahlaki veya dini sebeplerden dolayı uymama
CONSCIENTIOUS OBJECTOR : English Turkish
inancı yüzünden bir şeyi yapmayan kimse, askerlik yapmayı doğru bulmayan kimse
CONSCIENTIOUS REFUSAL : English Turkish
vicdani ret, ahlaki veya dini sebeplerden dolayı uymama
CONSCIENTIOUSLY : English Turkish
adv. vicdanen, bir kimsenin vicdanına göre; görev duygusuyla, itina ile, tamamıyla
CONSCIENTIOUSNESS : English Turkish
n. vicdanlı olma, dürüstlük
CONSCIOUS : English Turkish
adj. bilinçli, farkında, kasti, uyanık, bilinciyle, kastiyle; inançlı
CONSCIOUS LIAR : English Turkish
ilinçli yalancı, tasarlayarak yalan söyleyen kimse, kasıtlı olarak yalan söyleyen kimse
CONSCIOUSLY : English Turkish
adv. bile bile, bilinçli olarak, kasten
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani