Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CRUSTY : English Turkish

adj. kabuklu, kabuğumsu; asabi, kıtır kıtır; sert; huysuz, haşin

CRUTCH : English Turkish

n. koltuk değneği, destek

CRUX : English Turkish

n. düğüm noktası, püf noktası; temel özellik; mesele, çözümü zor mesele

CRUX : English Turkish

n. güneyhaçı [astr.]

CRUX OF THE MATTER : English Turkish

n. konunun özü, asıl mesele, konunun can alıcı noktası

CRUZADO : English Turkish

n. cruzado, yüz sente eşit olan Brezilya para birimi

CRUZEIRO : English Turkish

n. cruzeiro, Brezilya’da para birimi

CRWTH : English Turkish

n. crwth, antik telli çalgı (özellikle Galler ile bağdaştırılan); keman (İngiliz lehçesi)

CRY : English Turkish

n. ağlama, çığlık, feryat, haykırış, nida, nara; ses, seslenme; yalvarma; slogan

CRY : English Turkish

v. ağlamak; bağırmak, haykırmak, çığlık atmak; seslenmek

CRY "WOLF" : English Turkish

yalandan yardım istemek, ihtiyacı olmadığı zaman imdat diye bağırmak, yanlış alarm vermek

CRY BABY : English Turkish

n. önemsiz şeyler için ağılayan kimse, ağılama veya şikayet etme eğilimi olan kimse, sızlanan

CRY BLUE MURDER : English Turkish

kıyameti koparmak, yüksek sesle çığlık atmak

CRY DOWN : English Turkish

v. kötülemek

CRY FOR HELP : English Turkish

imdat istemek, yardım istemek

CRY FOR THE MOON : English Turkish

imkansız şeyler istemek, bir kimsenin sahip olamayacağı şeyler istemek, imkansızı istemek

CRY FROM THE HOUSETOPS : English Turkish

herkese bildirmek, alenen ilan etmek, herkese söylemek

CRY HALT : English Turkish

haykırarak durdurmak, bir kimsenin durması için seslenmek, sınırlar koymak

CRY HAVOC : English Turkish

uyarmak için haykırmak, bir uyarıyı bağırarak söylemek, yakın meydana gelecek tehlike için uyarmak

CRY HOT TEARS : English Turkish

cry hot tears, tutkulu ve duygusal bir şekilde haykırmak (genellikle öfke veya utanç nedeniyle)

CRY OF DESPERATION : English Turkish

çaresizlik çığlığı, umutsuz haykırış, çaresiz haykırış

CRY OFF : English Turkish

v. vazgeçmek, caymak

CRY ON SOMEONE'S SHOULDER : English Turkish

irine dert yanmak, birinin kollarında ağlamak, birinden duygusal destek beklemek

CRY ONE'S EYES OUT : English Turkish

v. hüngür hüngür ağlamak, iki gözü iki çeşme ağlamak

CRY ONE'S HEART OUT : English Turkish

hüngür hüngür ağlamak, hıçkırarak ağlamak, çok gözyaşı dökmek