Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CRYPTOGAMIC : English Turkish

adj. tohumsuz olan, tohumları veya çiçekleri olmayan (örneğin, eğreltiotları veya yosunlar)

CRYPTOGAMOUS : English Turkish

adj. tohumsuz olan, tohumları veya çiçekleri olmayan (örneğin, eğreltiotları veya yosunlar)

CRYPTOGENIC : English Turkish

adj. kriptojenik, bilinmeyen kaynaktan olan

CRYPTOGRAM : English Turkish

n. şifreli yazı, kriptogram

CRYPTOGRAPH : English Turkish

n. şifreli yazan alet, kriptograf

CRYPTOGRAPHER : English Turkish

n. kriptocu, şifreli yazı yazarı veya kod çözücüsü, kod yazarı veya çözücüsü

CRYPTOGRAPHIC : English Turkish

adj. kriptografik, kriptografi ile ilgili (şifre yazma ve çözme sanatı)

CRYPTOGRAPHICALLY : English Turkish

adv. kriptoyla yazılmış bir şekilde, şifre ile yazılmış bir biçimde, kriptografi aracılığı ile

CRYPTOGRAPHY : English Turkish

n. kriptografi, gizli kodlar yazma veya deşifre etme

CRYPTOLITH : English Turkish

n. kriptolit, beze folikülü içinde taş oluşumu

CRYPTOLOGIC : English Turkish

adj. kriptoya ilişkin, kriptografiye ait veya ilgili, kriptografik

CRYPTOLOGY : English Turkish

n. kriptoloji, kodlama bilimi, şifre ile kodlama bilimi (kod yazma ve deşifre etme bilimi)

CRYPTORCHID : English Turkish

n. kriptorşit, testisleri gelişim sırasında testis torbasına inmemiş olan kimse (Tıp)

CRYPTORCHID : English Turkish

adj. kriptorşit ile ilgili, testislerin gelişim sırasında testis torbasına inmemiş olmaları ile ilgili (Tıp)

CRYPTORCHIDISM : English Turkish

n. kriptorşidizm, testislerin gelişim sırasında testis torbasına inmemi olmaları (Tıp)

CRYPTORCHIS : English Turkish

n. cryptorchis, kriptorşidizm hastalığı olan kimse (testislerin gelişim sırasında testis torbasına inmemiş olmaları)

CRYPTORCHISM : English Turkish

n. kriptorşizm, testislerin gelişim sırasında karından testis torbasına inmemiş olmaları

CRYPTOSPORIDIUM : English Turkish

n. kriptosporidyum, içme suyu kaynaklarını kirletebilen ve insanlarda ve hayvanlarda bağırsak enfeksiyonlarına neden olabilen sudan geçen bakteri

CRYPTOZOITE : English Turkish

n. kriptozoit, sıtmaya neden olan parazit

CRYPTOZYGOUS : English Turkish

adj. kriptozigöz, geniş kafatası ve dar yüzü olan

CRYSTAL : English Turkish

n. kristal, billur, kesme cam, kristal eşya; saat camı

CRYSTAL : English Turkish

adj. kristal, berrak, parlak, şeffaf, açık, kristal biçiminde

CRYSTAL BALL : English Turkish

kristal küre, açık veya saydam kıvrasa veya camdan yapılmış yuvarlak küre (falcılar tarafından ileriyi görmek için kullanılan)

CRYSTAL CLEAR : English Turkish

dupduru, tamamen açık, tam olarak belirgin

CRYSTAL PALACE : English Turkish

n. Kristal Saray, 1851 yılında Büyük Sergi'de gösterilmiş ve daha sonrasında güney Londra'ya taşınmış olan ve Hyde Park'ta (Londra, İngiltere) bulunan büyük demir ve camdan bir yapı (1936 yılında bir yangında harap oldu)