Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CTRL BREAK KEYS : English Turkish

Ctrl (Kontrol) Kesme tuşu, DOS'ta bir programın işlemesini durdurmak için kullanılan tuşlar (Bilgisayar)

CTRL KEY : English Turkish

Ctrl tuşu, Control key, Kontrol tuşu

CTS : English Turkish

"Clear To Send (Gönderilebilir)", (Veri İletişimi) modeme veri gönderimi izni veren sinyal

CTU : English Turkish

santigrat sıcaklık birimi, standart sıcaklık birimi

CU : English Turkish

"See You (Görüşürüz)", daha sonra tekrar görüşürüz, görüşmek üzere (İnternet Sohbet Argosu)

CU : English Turkish

n. "copper (bakır)", metalik bir kimyasal element (Kimya)

CU SEEME : English Turkish

n. ben seni görüyorum sen beni, görüntülü konferans (kişisel veya grup) için modem ve internetle kullanılan basit bir program

CU. : English Turkish

adj. küp şeklinde, üç boyutlu; küp gibi, kübik; üçüncü derece ile ilgili (Matematik)

CUB : English Turkish

n. yavru; terbiyesiz genç, yontulmamış genç, acemi

CUB : English Turkish

v. yavrulamak

CUB REPORTER : English Turkish

n. deneyimi olmayan muhabir, (Resmi olmayan) deneyimsiz muhabir; gençlik dergisi muhabiri

CUB SCOUT : English Turkish

n. yavru kurt

CUBA : English Turkish

n. Küba

CUBAGE : English Turkish

n. hacmini hesaplama, küpleme

CUBAN : English Turkish

n. kübalı, küba purosu, puro

CUBAN : English Turkish

adj. küba ile ilgili

CUBAN CIGAR : English Turkish

küba purosu, puro

CUBAN CITIZEN : English Turkish

n. Küba (Karayip Denizi'nde bulunan bir ada ülkesi) vatandaşı, Küba yurttaşı

CUBAN HEEL : English Turkish

n. Küba topuğu, kadın ayakkabıları ve botlarında kullanılan orta yükseklik ve genişlikte topuk

CUBAN MISSILE CRISIS : English Turkish

Küba Füze Krizi, 1962 yılında Sovyetler Birliği'nin Küba'ya nükleer silahlar yerleştirdiği ve Birleşik Devletler'in de misilleme olarak adayı kuşattığı haftalar süren bir kriz

CUBATURE : English Turkish

n. hacmini hesaplama, küpleme

CUBBING : English Turkish

n. keşif yapma, izcilik, Erkek Küçük İzcilerin aktiviteleri

CUBBISH : English Turkish

adj. beceriksiz, sakar; terbiyesiz

CUBBY : English Turkish

n. küçük oda, odacık; göz

CUBBY-HOLE : English Turkish

ufak göz, eşyalar saklamak için kullanılan çalışma masasında veya dolapta bulunan açık küçük göz; daha eski arabalarda açık torpido gözü; düzenli yer