English To Turkish
DAMNATION : English Turkish
interj. lanet olsun, allah kahretsin
DAMNATORY : English Turkish
adj. lanetli, kınama ifade eden veya kınamaya neden olan; suçlu çıkarma ile tehdit eden
DAMNED : English Turkish
adj. allah'ın belâsı, lanet olası, kahrolası, lanetli, lânetlenmiş; iğrenç
DAMNED : English Turkish
adv. çok, fazlasıyla, son derece, aşırı
DAMNED : English Turkish
interj. allah belasını versin, allah kahretsin
DAMNED FOOL : English Turkish
n. allah'ın belâsı aptal, kahrolası salak
DAMNED FUNNY : English Turkish
n. çok komik
DAMNED IF I KNOW : English Turkish
iliyorsam kahrolayım, biliyorsam arap olayım
DAMNEDEST : English Turkish
adj. en acayip, sıra dışı, olağanüstü, en hayran eden
DAMNEDEST : English Turkish
n. en son, son derece, olabileceğinden en çok
DAMNIFIC : English Turkish
adj. zedeleyen, zararlı; yaramaz; incitici
DAMNIFICATION : English Turkish
n. mağduriyet, zarara veya kayba neden olan (Hukuk)
DAMNIFIED : English Turkish
adj. hasarlı, zarar görmüş (Hukuk)
DAMNIFY : English Turkish
v. zarar vermek, zarara veya kayba neden olmak (Hukuk)
DAMNIFYING : English Turkish
adj. zarara yol açan, zarar verici, hasara neden olan (Hukuk)
DAMNING : English Turkish
adj. ezici, tahrip edici; şiddetle karşı çıkan
DAMOCLEAN : English Turkish
adj. Demokles'in, Demokles ile ilgili, Demokles'e özgü (adından "Demokles'in kılıcı" ifadesinin alındığı efsanevi Yunan karakteri)
DAMOCLES : English Turkish
n. Demokles [mit.]
DAMON : English Turkish
n. lanetlenmiş arkadaşı için kendi hayatını vaat eden efsanesi şahsiyet; Matt Damon (1970 doğumlu), "Good Will Hunting (Can Dostum)" filminde oynamış Amerikalı bir oyuncu
DAMOSEL : English Turkish
n. asil genç kadın, genç kadın; küçük hanım, sevgili, evlenmemiş genç kız
DAMP : English Turkish
n. nem, rutubet, su buharı; üzüntü, keder; aksatma; cesaretini kırma; grizu
DAMP : English Turkish
v. nemlendirmek, ıslatmak; köreltmek; söndürmek, sindirmek; gücünü azaltmak; hararetini azaltmak
DAMP : English Turkish
adj. nemli, rutubetli, ıslak
DAMP AND HUMID : English Turkish
adj. nemli ve rutubetli, (hava ile ilgili) yağışlı ve rutubetli
DAMP CONDITIONS : English Turkish
nemli hava durumu, az yağışlı durum
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani