Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
AT DEAD OF NIGHT : English Turkish

adv. gece yarısı, el ayak çekilince

AT DEATH'S DOOR : English Turkish

ölümün eşiğinde, ölüm döşeğinde, bir ayağı çukurda

AT DINNER : English Turkish

akşam yemeğinde, akşam yemeği sırasında

AT EASE : English Turkish

ahat, içi rahat

AT EASE! : English Turkish

Rahat!; rahat halde durma (askerlere verilen bir komut)

AT EITHER END : English Turkish

her kenarında, iki ucundan herhangi birinde, bir tarafında ya da diğerinde

AT ELEVEN O'CLOCK : English Turkish

adv. saat on birde

AT ENMITY WITH : English Turkish

arası açık, düşman

AT EQUAL DISTANCE : English Turkish

eşit mesafede, eşit uzaklıkta

AT EVERY TURN : English Turkish

her defasında, her yerde, her fırsatta

AT FAULT : English Turkish

kabahatli

AT FIRST : English Turkish

aşlangıçta, ilk zamanlar, ilkönce, ilk olarak

AT FIRST APPEARANCE : English Turkish

ilk bakışta

AT FIRST BLUSH : English Turkish

adv. ilk bakışta

AT FIRST GLANCE : English Turkish

ilk bakışta

AT FIRST HAND : English Turkish

irinci elden, ilk ağızdan

AT FIRST SIGHT : English Turkish

ilk görüşte, ilk bakışta, görür görmez

AT FIRST VIEW : English Turkish

ilk görüşte, ilk bakışta

AT FULL BLAST : English Turkish

tam kapasiteyle, tüm enerjisi ve kuvvetiyle, son sürat, maksimum hızla

AT FULL COCK : English Turkish

tetikte, ateşe hazır

AT FULL FLING : English Turkish

adv. son hızda

AT FULL LENGTH : English Turkish

oylu boyunca, bütünüyle, ayrıntılarıyla

AT FULL LICK : English Turkish

son hızla

AT FULL PELT : English Turkish

olanca hızıyla, tam süratle

AT FULL SIZE : English Turkish

normal büyüklükte, gerçek boyutta, tam olarak geliştiğinde, boylu boyunca