English To Turkish
BANKING HOUSE : English Turkish
anka
BANKING INSTITUTION : English Turkish
ankacılık kuruluşu, banka, para işleriyle uğraşan kuruluş (saklama, borç verme, değiş tokuş yapama vs)
BANKING LAWS : English Turkish
ankacılık yasası, bankacılık kanunları, bankalarla ilgili yönetmelik ve kanunlar
BANKING ORDINANCE : English Turkish
ankacılık düzenlemeleri, bankacılık tüzüğü, bankalarla ilgili düzenlemeler
BANKNOTE : English Turkish
n. banknot, kâğıt para
BANKROLL : English Turkish
n. para destesi, hazır para, nakit
BANKRUPT : English Turkish
n. iflas etmiş kimse, yoksun kimse
BANKRUPT : English Turkish
v. iflas ettirmek, batırmak, mahvetmek, çökertmek
BANKRUPT : English Turkish
adj. iflas etmiş, batmış, mahvolmuş
BANKRUPT IN : English Turkish
adj. yoksun, mahrum
BANKRUPT IN INTELLIGANCE : English Turkish
adj. zekâdan yoksun
BANKRUPT'S CERTIFICATE : English Turkish
n. konkordato
BANKRUPT'S CREDITOR : English Turkish
n. iflas etmiş birinden alacağı olan kimse
BANKRUPT'S DISCHARGE : English Turkish
müflisin itibarının iadesi, iflas durumunun sona erdirilmesi, bir kimsenin borçlarını ödediğine ve bu nedenle da artık müflis olmadığına karar verilmesi
BANKRUPT'S ESTATE : English Turkish
n. iflas edenin mal varlığı
BANKRUPTCY : English Turkish
n. iflas, batış, mahvolma, başarısızlık, yenilgi
BANKRUPTCY ACT : English Turkish
n. iflas yasası
BANKRUPTCY APPLICATION : English Turkish
iflas başvurusu, iflas talebinde bulunma
BANKRUPTCY COST : English Turkish
iflas masrafı, iflas ilan etmenin masrafı
BANKRUPTCY DECLARATION : English Turkish
iflas ilanı, iflas duyurusu, bir şirketin borçlarını ödeyemeyeceği ve bu nedenle de alacaklılara karşı devletten koruma istediği beyanı
BANKRUPTCY DISCHARGE : English Turkish
müflisin itibarının iadesi, iflas durumunun sona erdirilmesi, bir kimsenin borçlarını ödediğine ve bu nedenle da artık müflis olmadığına karar verilmesi
BANKS OF THE JORDAN : English Turkish
Ürdün kıyıları, Ürdün Nehri'nin kıyıları
BANKSEAT : English Turkish
n. bir köprünün temeli
BANKSIDE : English Turkish
n. Londra'da Thames nehrinin güney kıyısında bir bölge
BANKSMAN : English Turkish
n. işaretçi, vinç operatörü, vinç yükünün yüklenip boşaltılmasından sorumlu olan operatör, vinci yönlendiren makinist (Madencilik)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani