Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BANNED : English Turkish

adj. yasaklanmış, yasaklı; illegal, kaçak

BANNEKER : English Turkish

n. bir soyadı; Benjamin Banneker (
1806), Afrika kökenli Amerikalı gökbilimci ve matematikçi, Washington DC şehrini tasarlayan komitenin bir üyesi, bir çiftçi yıllığının yazarı ve yayımcısı

BANNER : English Turkish

adj. çok iyi, mükemmel

BANNER : English Turkish

n. bayrak, sancak; sembol, pankart, afiş

BANNER AD : English Turkish

anner reklam, afiş reklam, bayrak reklam, bazen hareketli bir grafik şeklinde olan ve reklam sahibinin sitesine bir link veren uzatılmış dörtgen biçimli reklam (İnternet)

BANNER CLASS : English Turkish

adj. birinci sınıf

BANNER FARM : English Turkish

n. banner çiftliği, başlık çiftliği, (İnternet) genellikle hareketli grafikler şeklinde bannerlar içeren web sitesi

BANNER HEADLINE : English Turkish

n. büyük puntolu manşet

BANNERBEARER : English Turkish

n. bayraktar, sancaktar, öncü

BANNERET : English Turkish

n. küçük banner, flama (bannerette olarak da yazılır)

BANNERETTE : English Turkish

n. bayrağı altında halkı olan şövalye

BANNEROL : English Turkish

n. bandrol, küçük bayrak, çatal uçlu uzun ve dar bayrak (gemi direklerinin tepesinde bulunur); flama benzeri bayrak; bayrakçık; cenaze törenlerinde taşınan bayrak, mezar örtmek için kullanılan bayrak; kayıtlar içeren uzun liste; bir şövalyenin taşıdığı mızraktan sarkan kurdele

BANNERWARE : English Turkish

n. başka bir yazılımın satışını tanıtmak amacıyla sunulan yazılım (örneğin kişiyi aynı şirketin başka bir oyununu almak istemeye sevk eden oyun örneği)

BANNING : English Turkish

n. yasaklama, yasa dışı ilan etme, men etme; kapatma

BANNING AREA : English Turkish

yasak alan, kapalı alan, kapatılmış alan

BANNISTER : English Turkish

n. trabzan, parmaklık, korkuluk

BANNOCK : English Turkish

n. pide, evde pişirilmiş ekmek, evde pişirilen kek

BANNS : English Turkish

n. nikâh ilanı, evlenme ilânı

BANOFFEE : English Turkish

n. (Britanya) muz ve karamel ile hazırlanan bir çörek içi

BANQUET : English Turkish

n. ziyafet, şölen, resmi yemek

BANQUET : English Turkish

v. ziyafet vermek, yemek vermek, ziyafete katılmak, yemeğe katılmak

BANQUET HALL : English Turkish

şölen salonu, parti ve resepsiyon için kullanılan salon

BANQUETER : English Turkish

n. ziyafete katılan kimse

BANQUETING HALL : English Turkish

şölen salonu, parti ve resepsiyon için kullanılan salon

BANQUETTE : English Turkish

n. bank, banket; siper içinde bulunan platform (askerler için)