Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BAPTIZING : English Turkish

n. vaftiz etme işi, vaftiz etme; vaftizlik töreni, vaftiz etme töreni

BAPU : English Turkish

n. (Hindistan) Hindistan'da baba, baba hitabeti, babayı çağırma ünlemi

BAR : English Turkish

n. demir çubuk, parmaklık; avukatlar, avukatlık; sürgü, bariyer, engel; kalıp; ışın, bar, meyhane, baro; yargı, levrek, çizgi

BAR : English Turkish

v. sürgülemek, hapsetmek, parmaklıkla çevirmek, parmaklık takmak; önünü kesmek, engellemek, menetmek, yasaklamak; katmamak, saymamak, hoşlanmamak; çizgi yapmak

BAR : English Turkish

prep. hariç, den başka, saymazsak

BAR ASSOCIATION : English Turkish

avukatlar barosu, avukatları yetkilendiren ve avukatlık mesleğini kontrol eden teşkilat

BAR CABINET : English Turkish

ar dolabı, bar kabini, meşrubatlar ve alkollü içeceklerin tutulduğu küçük dolap

BAR CANDIDATES FROM BEING SEEN OR HEARD : English Turkish

adayların görülmelerini veya duyulmaları yasaklamak, belli bir pozisyonun potansiyel adaylarının dış etmenlerle iletişim kurmalarını yasaklamak

BAR CHART : English Turkish

çubuk çizim, çubuk grafik, oran ve nicelikleri yansıtmak için dikey kolonlar ve yatay çubuklar kullanan grafik

BAR CODE : English Turkish

n. barkod, çubuk kod, kolon biçiminde kod, çubuk kodlarıyla çalışan anahtar, ürünleri işaretlemek için kullanılan çubuk kod, tanıma aygıtı, gizli mesaj

BAR COPPER : English Turkish

n. çubuk bakır

BAR EXAM : English Turkish

n. (Hukuk) avukatlık sınavı, bir hukuk mezununun belirli bir yargı alanında yeterli olup olmadığına karar vermek amacıyla yapılan yazılı sınav

BAR EXAMINATION : English Turkish

n. (Hukuk) avukatlık sınavı, bir hukuk mezununun belirli bir yargı alanında yeterli olup olmadığına karar vermek amacıyla yapılan yazılı sınav

BAR EXPERIMENTATION : English Turkish

n. deney yasaklamak, deney yapılmasını yasaklamak

BAR GIRL : English Turkish

n. B-girl, bar kızı, bir bardaki erkek müşterileri eğlendiren ve onları içki alıp para harcamaya ikna eden genç kız çalışan

BAR GRAPH : English Turkish

çubuklu grafik, çubuk grafik, sütunlu grafik, değerleri yatay çubuklar şeklinde gösteren grafik

BAR HOP : English Turkish

ardan bara gezmek, aynı akşamda art arda bir dizi bara gitmek (eğlenmek amacıyla)

BAR IN : English Turkish

içeri kapamak, içeri kilitlemek

BAR KOCHBA REBELLION : English Turkish

Bar Kochba isyanı, 2'nci yüzyılda Bar Kochba öncülüğünde Romalılara karşı gerçekleştirilmiş Musevi isyanı

BAR KOKBA MUTINY : English Turkish

Bar Kokba ayaklanması, Bar Kokba öncülüğünde Romalılara karşı gerçekleştirilmiş Musevi ayaklanması (MS
135)

BAR LINE : English Turkish

ölçü çizgisi [müz.]

BAR MITZVAH : English Turkish

yetişkinlik ve dinî sorumluluk yaşına (13 yaş) erişmiş Musevi erkek çocuk; bu olayın kutlandığı tören

BAR MITZVAH BOY : English Turkish

yetişkinlik ve dinî sorumluluk yaşına (13 yaş) erişmiş olmasını kutlayan Musevi erkek çocuk

BAR MITZVAH PARTY : English Turkish

Bar Mitzvah eğlencesi, Musevi bir gencinin Bar Mitzvah'ını (erkek çocuğun 13 yaşına basması töreni) kutlama eğlencesi

BAR NONE : English Turkish

istisnasız, ayrımsız