English To Turkish
COMBINED SHOP : English Turkish military
MUHTELİF ONARIM ATÖLYESİ:Bir müessesedeki bütün bakım ve vasıtaların, bakım kademesi dikkate alınmaksızın, merkezi bir idare altında toplanmış şekli
COMBINED STAFF : English Turkish military
BİRLEŞİK KARARGAH; BİRLEŞİK KARARGAH HEYETİ:İki veya daha çok müttefik millet personelinden mürekkep karargah. Ayrıca bakınız: "integrated staff", "joint staff", "parallel staff", ve "staff"
COMBINED STRATEGIC PLANS : English Turkish military
BİRLEŞİK STRATEJİK PLANLAR:İki veya daha çok milletin iştirak ettiği planlar. Ayrıca bakınız: "strategic plans"
COMBINED TASK FORCE : English Turkish military
KOMBİNE ÖZEL GÖREV KUVVETİ:Birleşik özel görev için, iki veya daha çok müttefik devletin çeşitli unsurlarından teşkil edilen bir özel görev kuvveti. Ayrıca bakınız: "task force"
COMBINED TRAINING : English Turkish military
MÜŞTEREK EĞİTİM; MUHTELİT EĞİTİM:Herhangi bir birliği, normal olarak, işbirliği yapacağı bir veya birkaç sınıf ile birlikte, eğitime tabi tutmak
COMBINED WAR PLAN : English Turkish military
BİRLEŞİK HARP PLANI; KOMBİNE HARP PLANI:Bknz. "war plan"
COMBUSTIBILITY : English Turkish military
TUTUŞMA KABİLİYETİ; PARLAMA KABİLİYETİ:Malzemenin depolamada nispi parlama kabiliyeti şu şekilde tarif edilir; tehlikeli (hazardous) Ya bizzat veya ambalajlarıyla ateş almaya ve yangının yoğunlaşıp süratle yayılmasına müsait malzeme; orta (moderate)
Yangının alevlenmesine yardımcı olacak mahiyetteki malzeme; düşük (low)
Kendiliğinden ateş almayacak, fakat, ambalajlarıyla birlikte, yangının alevlenmesine yardım edecek mahiyetteki malzeme; parlamaz, tutuşmaz (non-combustibility); ne kendiliğinden ateş alacak, ne de parlamaya yardımcı olacak mahiyetteki malzeme ve ambalajlar
COMBUSTIBLE TARGET : English Turkish military
YANABİLİR HEDEF:Yapısı itibariyle yanmaya veya tutuşmaya müsait hedef
COMBUSTOR : English Turkish military
YAKMA HÜCRESİ:Bir ram-jette; alev memesi, ateşleme tertibatı, yanma hücresi ve yakıt püskürtme sisteminden meydana gelmiş komple düzene verilen isim
COMING FLIGHT : English Turkish military
HAVAALANINA GELEN UÇAK:
COMMAND : English Turkish military
KOMUTANLIK:Bir şahsın komutası altında bulunan bir birlik veya birlikler
COMMAND (NATO) : English Turkish military
KOMUTANLIK:Silahlı Kuvvetlere mensup bir şahsa, askeri kuvvetlerin idaresi, faaliyetlerinin koordinesi ve kontrolü için verilmiş yetki
COMMAND ALTITUDE : English Turkish military
HAKİM YÜKSEKLİK:Önleme uçağı tarafından çıkılan ve/veya muhafaza edilen yükseklik
COMMAND AND CONTROL : English Turkish military
KOMUTA VE KONTROL:Uygun şekilde tayin edilmiş bir komutan tarafından görevin tamamlanması esnasında, tahsis edilen kuvvetleri yönlendirme ve üzerinde yetki kullanma. Komuta ve kontrol işlevleri bir komutan tarafından görevin ikmalinde kuvvetlerin ve harekatın planlanması, yönetilmesi, koordinasyonu ve kontrolunda kullanılan personel, teçhizat, muhabere, tesisler ve usullerin düzenlenmesiyle icra edilir
COMMAND AND CONTROL COMMUNICATIONS : English Turkish military
KOMUTA VE KONTROL MUHAREBE SİSTEMLERİ (HV. ):Görev kuvvetlerinin (mission forces) komuta, kontrol ve günlük harekatla ilgili işlerini karşılamak maksadıyla kullanılan bütün telekomünikasyon sistemleri ve tesisleri
COMMAND AND CONTROL SYSTEM : English Turkish military
KOMUTA VE KONTROL SİSTEMİ:Tayin edilen göreve uygun tayin edilmiş kuvvetlerin harekatını planlama, idare ve kontrolda komutana gerekli tesisler, teçhizat, muhaberat, usuller ve personel
COMMAND AND GENERAL STAFF COLLEGE : English Turkish military
HARP AKADEMİSİ:Subayları komutanlık ve karargah görevlerine hazırlayan taktik tekamül okulu. Ayrıca bakınız: "service school"
COMMAND AXIS : English Turkish military
EMİR VE KOMUTA MİHVERİ:Bir karargahın üzerinde hareket ve intikal ettiği hat
COMMAND BUDGET ESTIMATE : English Turkish military
KOMUTANLIK BÜTÇE TAHMİNİ:Program ve Bütçe Direktifinin komutanlık faaliyetleri üzerindeki etkisini kıymetlendiren ve komutanlığa tertibi teklif edilen kaynakların kullanılmasına ait planları özetleyen bir rapor
COMMAND CAR : English Turkish military
KOMUTA ARABASI:Bir komutan veya karargaha mensup bazı subaylar tarafından arazide kullanılan, üstü açılır kapanır vaziyette branda kaplı otomobil
COMMAND CENTER : English Turkish military
KOMUTA MERKEZİ:Bir komutan ve onun temsilcilerinin harekatı idare ettiği ve kuvvetleri kontrol ettiği tesis. Planlama ve harekat verilerini toplamak, işleme tabi tutmak, incelemek, teşhir etmek ve yayınlamak ve diğer ilgili görevleri icra etmek üzere organize edilir
COMMAND CHANNEL : English Turkish military
KOMUTA KANALI, EMİR VE KOMUTA KANALI:Bak. "chain of command"
COMMAND COMBINED COMMUNICATION CENTER : English Turkish military
KOMUTA BİRLEŞİK MUHABERE MERKEZİ, KOMUTA KOMBİNE MUHABERE MERKEZİ (MÜTTEFİKLER ARASI), KOMUTA MUHTELİF MUHABERE MERKEZİ:Bak. "communication center"
COMMAND CONFERENCE : English Turkish military
GARNİZON KONFERANSI:Ordu personeline, bir vatandaş ve silahlı kuvvetlerin bir mensubu olarak, kendi sorumluluklarını anlatmak ve kıymetlendirmek maksadıyla, sınıflarının görevleriyle ilgili önemli konular hakkında bilgi vermek için, belirli teşekküller dahilinde veya garnizonlarda, vazife saatleri içinde konferans şeklinde gösterilen eğitim ve öğretim
COMMAND CONTROLLED STOCKS : English Turkish military
KOMUTANLIK KONTROLUNDAKİ STOKLAR:Tayin edilen bir NATO komutanının hizmetine, muharebeyi lojistik olarak etkileyecek esnekliği sağlaması için verilen stoklar. "Emrine verilmiş" sözü depolama, bakım, muhasebe, rotasyon veya mal devri, fiziki emniyet ve netice olarak belli bir muharebe sahasına nakliyat sorumluluğunu kapsar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani