Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

BEEF SOUP : English Turkish

et çorbası, haşlanmış et ve diğer içeriklerle yapılan çorba

BEEF STEW : English Turkish

n. sığır eti güveç

BEEF STROGANOFF : English Turkish

öf straganof

BEEF TEA : English Turkish

n. et suyu

BEEF UP : English Turkish

güçlendirmek, kuvvetlendirmek

BEEF UP FORCES : English Turkish

güçleri arttırmak, kuvvetleri arttırmak

BEEF UP SECURITY : English Turkish

güvenliği arttırmak, güvenlik tedbirlerini arttırmak

BEEF UP THE FORCE : English Turkish

gücü arttırmak, kuvveti arttırmak

BEEFALO : English Turkish

n. bufalo ve sığır çiftleşmesinden elde edilen hayvan

BEEFBURGER : English Turkish

n. hamburger, sığır eti sandviçi, sığır eti kullanılarak hazırlanan sandviç

BEEFCAKE : English Turkish

n. kaslı erkek fotoğrafı

BEEFEATER : English Turkish

n. londra kulesi muhafızı

BEEFED UP : English Turkish

güçlendirilmiş, kuvvetlendirilmiş, arttırılmış; büyütülmüş, daha büyük hale getirilmiş

BEEFHEAD : English Turkish

n. odun kafalı, mankafa, ahmak, avanak, kalın kafalı, zeki olmayan kimse; zekice olmayan ve kafası karışık bir şekilde davranan kimse

BEEFINESS : English Turkish

n. sığır etliği, etlilik, sığır etiyle yapılma, sığır eti içerme

BEEFING : English Turkish

n. dırıltı, söylenme, sızlanma, dırdır etme, şikâyet etme

BEEFSTEAK : English Turkish

n. biftek

BEEFY : English Turkish

adj. etli, kaslı, adeleli, iri yarı (Argo)

BEEHIVE : English Turkish

n. arı kovanı, kovan

BEEKEEPER : English Turkish

n. arıcı

BEEKEEPING : English Turkish

n. arıcılık

BEELIKE : English Turkish

adj. arımsı, arı benzeri, arıya benzeyen, arı gibi

BEELINE : English Turkish

n. kestirme yol

BEELZEBUB : English Turkish

n. İblis, şeytanların başı

BEEMASTER : English Turkish

n. arıcı, arı bakıcısı, arı yetiştiricisi, arıcılık ustası