English To Turkish
DISTRIBUTION OF FIRE : English Turkish military
ATEŞ TAKSİMİ:Bak. "distribution (7) "
DISTRIBUTION OF OVERHEAD COST : English Turkish military
İMALAT GENEL MASRAFLARI DAĞITIMI:
DISTRIBUTION PARTS : English Turkish military
DAĞITIM STOKU:Tedarik edilen miktar ile bakım işleminde kullanılan miktar arasındaki farkı temsil eden yedek parçalar. Bunlara; düşman etkisi ile kaybolan parçalar ve ikmal hatalarını daimi dolu vaziyette tutmak için ihtiyat olarak gerekli olanlar dahildir
DISTRIBUTION POINT : English Turkish military
DAĞITIM NOKTASI:İkmal maddeleri ve mühimmatın; destekleyen ikmal noktalarından bir tümen veya başka bir birlik tarafından alınıp ast birliklere dağıtım için paylara ayrıldığı bir nokta. Dağıtım noktaları; genellikle stok bulundurmazlar; ikmal kademelerinden gelen maddelerin tamamı, mümkün olur olmaz dağıtılır.. Bak. "Ammunition supply point"
DISTRIBUTION SYSTEM : English Turkish military
DAĞITIM SİSTEMİ:Askeri malzemeyi almak, depolamak, korumak, dağıtmak ve askeri ikmal sistemi alış noktası ile faaliyet merkezleri ve birliklere dağıtım noktası arasında akışını kontrol etmek üzere tertiplenmiş tesisler, müesseseler, usul ve işlemler toplamı
DISTRICT : English Turkish military
AST BÖLGE:Bir bölge komutanlığının tali bölümü
DISTRICT ENGINEER : English Turkish military
İSTİHKAM İNŞAAT AST BÖLGE BAŞKANI:İstihkam Dairesi Başkanı'nı temsilen istihkam inşaat ast bölgesinin başında bulunan ve tahkimatla ilgili mahalli inşaata nezaret eden subay. Bu subay, aynı zamanda, bayındırlık işlerini (civil Works) de idare eder. Buna "district engineer officer" da denir,
DISTRICT ENGINEER OFFICER : English Turkish military
İSTİHKAM İNŞAAT AST BÖLGE BAŞKANI:Bak, "district engineer"
DISTRICT OF COLOMBIA : English Turkish military
KOLOMBİYA MINTIKASI:A. B. D. Hükümet merkezi olan Washington'un bulunduğu mıntıka
DISTRICT TRANSPORTATION OFFICE : English Turkish military
AST BÖLGE ULAŞTIRMA BÜROSU:Verilen vazifenin yapılmasında, belirli bir coğrafi saha veya bölgedeki bütün ulaştırma faaliyetlerine nezaret etmek suretiyle, bölge ulaştırma subayına (zone transportation officer) yardımla görevli büro. Bu bürolar, genellikle, A. B. D. anayurdu içinde harp zamanı tesis edilir
DISTRICT TRANSPORTATION OFFICER : English Turkish military
AST BÖLGE ULAŞTIRMA SUBAYI:
DISTURBANCE : English Turkish military
KARIŞIKLIK:
DITCH : English Turkish military
HENDEK, SAVUNMA HENDEĞİ:Özellikle zırhlı ve mekanize kuvvetlere karşı savunmayı takviye maksadıyla ve engel olarak kazılan çukur. Bak. "antitank ditch"
DITCHING : English Turkish military
MECBURİ İNİŞ:Tehlikede olan bir uçağın denize kontrollü inişi
DITHER : English Turkish military
TİTREŞİM:Bir aktarma subabını çalıştıran servomotora, bu subaba devamlı titreşim yaptırarak muattal bırakmayacak tarzda tatbik edilen kontrollü amplitüt ve frekansın işareti
DITHER MECHANISM : English Turkish military
TİTREŞİM TERTİBATI:Bazı topçu silahlarının uzaktan idare sistemlerinde (remote control system) kullanılan bir cihaz. Bu cihazı uzaktan idare sisteminin bazı aksamını daimi titreşim halinde tutarak statik sürtünmenin yerleşmesine engel olur
DIVE : English Turkish military
DALIŞ YAPMAK, PİKE YAPMAK:Yukarıdaki şekilde dalış yapmak
DIVE ATTACK : English Turkish military
DALIŞ TAARRUZU, PİKE TAARRUZU:
DIVE BOMBER : English Turkish military
PİKE BOMBARDIMAN UÇAĞI:Hedefin üzerine doğru dalıştan tam çıkacağı sırada bombalarını bırakan bombardıman uçağı
DIVE BOMBING : English Turkish military
DALIŞ BOMBARDIMANI, PİKE BOMBARDIMANI:Bir hava bombardıman usulü. Bu usulde, bir uçak 60° den fazla bir dalış açısı ile bombalarını hedef üzerine salar
DIVER BADGE : English Turkish military
DALIŞ BRÖVESİ:Tertiplenmiş dalma testlerini başarı ile tamamlamış dalgıçlara verilen madeni bröve. Bu bröve dört çeşittir: "Master Class Diver Badge", "First Class Diver Badge", "Second Class Diver Badge" ve "Salvage C1ass Badge"
DIVERGENCE DIFFERENCE : English Turkish military
ATIŞ DAĞITIM AÇISI, ESAS TOPTAN AYIRMA:Bataryada, esas top dışındaki bir topun, tevcih istikametindeki değişiklik. Böylece; bu topun ateş hattı, esas topunkinden ayrılmış olur. Bu açı; hedefi batarya cephesinden daha büyük bir genişlikte ateş altında tutmak için alınır
DIVERSION : English Turkish military
ŞAŞIRTMA, SAPTIRMA (ABD SAVUNMA BAKANLIĞI):
Düşmanın dikkat ve kuvvetini esas harekat yerinden başka bir tarafa çekmek için yapılan hareket; bir taarruz, alarm veya dikkat dağıtan bir hile.
Tespit edilen bir istikamette, hareket veya taktik sebeplerle yapılan bir değişiklik: Bir saptırma emri, gidilecek yer için bir değişiklik teşkil etmez.
Nihai noktaya varmadan önce yük veya yolcuların yeni bir nakliye şekli ile gönderme nokta veya yerine gönderilmelerinin yeniden belirlenmesi.
Bir deniz mayın harbinde, tehlikeli bölgeyi geçmeye yarayan bir kanal veya rota şaşırtma, bir kanalı diğer bir kanala bağlıyabilir, veya bir kanaldan ayrılarak tehlikenin diğer tarafında tekrardan birleşebilir: Bak. "demonstration"
DIVERSIONARY ATTACK : English Turkish military
ŞAŞIRTMA TAARRUZU:Düşman savunmasının dikkatini kati netice yerinden başka bir tarafa çekmek maksadıyla, esas hedeften ayrı bir hedef bir kuvvet tarafından yapılan veya yapılma tehdidinde bulunulan bir taarruz. Bak. "demonstration"
DIVERSIONARY LANDING : English Turkish military
ŞAŞIRTMA İNDİRMESİ:Düşmanın karşı harekatını esas indirme/çıkarma bölgesinden uzağa çevirmek maksadıyla, birliklerin fiilen çıkarıldıkları bir harekat
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani