English To Turkish
EMBARRASS : English Turkish military
SIKMAK, UTANDIRMAK, ŞAŞIRTMAK:
EMBARRASSMENT : English Turkish military
SIKINTI, MAHCUBİYET:
EMBASSY : English Turkish military
BÜYÜKELÇİLİK:Bir devletin, önemli menfaat ve ilgisi bulunan başka bir devlet merkezinde, yüksek temsil yetkisini haiz sefareti
EMBEZZLEMENT : English Turkish military
ÇALMA, ZİMMETE GEÇİRME, GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA:
EMBLEM : English Turkish military
ÜSTÜN BAŞARILI BİRLİK SEMBOLÜ:Bazı birlik nişanları ile taltif edilmiş olan birliklere mensup şahısların üniformalarına taktıkları nişan. Bu semboller, yalnız aşağıdaki birlik nişanları için takılır. Birlik Temayüz Nişanı (Distinguished Unit Citation), Cumhurbaşkanlığı Birlik Savaş Nişanı (President Unit Citation), Birlik Değerli Hizmet Nişanı (Meritorius Unit Commendation), Deniz Kuvvetleri Değerli Hizmet Nişanı (Navy Unit Commendation) vesaire gibi
EMBRASURE : English Turkish military
MAZGAL:Ateş ve gözetleme maksadıyla bir duvar veya ön siperde açılan delik veya yarık. Mazgallar, genel olarak, silahın daha büyük bir kavis üzerinde hareket edebilmesi için, dış tarafa doğru geniş olarak açılır
EMCON : English Turkish military
Bak. "emission control"
EMERGENCY : English Turkish military
ACİL DURUM, ACİL İHTİYAÇ, ANİ DURUM:Acil olağanüstü hal
EMERGENCY ADDRESSEE CARD : English Turkish military
EN YAKIN AİLE ADRESİ:Faal hizmette iken memleket dışına çıkan bir şahsa, memleketten ayrılırken imza ettirilen ve herhangi bir acil durumda haberdar edilecek yakınının, şahsın isim ve adresini ihtiva eden kart
EMERGENCY ANCHORAGE : English Turkish military
ACİL DEMİRLEME YERİ:Deniz tekneleri, seyyar destek birlikleri, yardımcı gemiler veya ticaret gemileri için sınırlı bir savunma teşkilatına sahip bir demirleme yeri. Bakınız: "assembly anchorage", "holding anchorage", "working anchorage"
EMERGENCY BARRAGE : English Turkish military
YARDIMCI BARAJ ATEŞİ:Normal baraj hattı üzerinde açılacak gedikleri kapamak veya hattın diğer bir kısmından normal barajı takviye etmek için açılan baraj ateşi
EMERGENCY BURIAL : English Turkish military
ACİL GÖMME:Bir mezarlığa gömmek için tahliyeye imkan vermediği zaman veya ulusal ya da uluslararası yasal düzenlemelere göre gömmeyi yapmak mümkün olmadığı zaman, genellikle, muharebe meydanında yapılan bir gömme işlemi. Bak. "burial"
EMERGENCY CEILING : English Turkish military
ARIZALI MOTORLA UÇUŞ İRTİFAI:İki veya daha çok motorlu bir uçağın motorlarından biri çalışmadığı zaman, emniyetle uçuş yapabileceği azami irtifa
EMERGENCY COMBAT CAPABILITY : English Turkish military
ACİL MUHAREBE KABİLİYETİ (HV.):İlk alarm hali (primary alert status) ile ilgili bir durum. Bu durumda; bir füze muharebe atışı için lüzumlu unsurlar atış üssünde hazır ve stratejik erken haber verme ve ikaz şartları altında atış yapabilecek durumdadır
EMERGENCY COMPLETEMENT : English Turkish military
NÜKLEER SİLAHLARIN ACİL OLARAK İMHASI:Nükleer silahı taktik olarak kullanılmaz hale sokmak, gizli bilginin öğrenilmesini engellemek ve silahların daha sonra yeniden kullanılmasını önlemek amacıyla, nükleer cephaneler, parçalar ve ilgili gizli bilginin önemli bir nükleer sızıntı olmadan imha edilmesi. Bak. "emergency establishment", "emergency destruction of nüclear weapons"
EMERGENCY COUNTER PREPARATION : English Turkish military
YARDIMCI İMHA ATEŞİ:Bir tümen topçusu tarafından, diğer tümenlerin mevzii imha ateşlerini takviye maksadıyla açılan ateş. Bu ateş, desteklenecek tümen komutanı tarafından yapılan istek üzerine açılır
EMERGENCY ESTABLISHMENT : English Turkish military
ACİL DURUM KURULUŞU, TEŞKİLİ, KADROSU:Bir birlik, teşkil veya karargahta, acil durum için insan gücünün yeniden düzenlenmesini gösteren bir tablo. Aynı zamanda "emergency complement" de denir
EMERGENCY FLEET OPERATING BASE : English Turkish military
DONANMA ACİL HAREKAT ÜSSÜ, YARDIMCI HAREKAT ÜSSÜ:Bir bölgede sınırlı bir süre için harekatta bulunan donanma birliklerinin lojistik desteğini sağlayan üs. Bak. "base"
EMERGENCY IN WAR : English Turkish military
SAVAŞTA ACİL DURUM:Sınırlı bir bölgede muharebelerin kritik oranda şiddetlenmesi ile ortaya çıkan ve ulusal ve Müttefik Komutanlıklar tarafından özel ve hemen faaliyet gerektiren tali bir harekat. Böyle bir acil durumun mevcudiyetine, ilgili milli komutanla müzakere edildikten sonra, bu sınırlı bölgeden sorumlu müttefik komutanı tarafından karar verilecektir
EMERGENCY LANDING : English Turkish military
MECBURİ İNİŞ:Bir kaza veya motor gücünün kaybolması üzerine yapılan iniş. Bir uçağın, tehlikeli bir durum ortaya çıktığı zaman, yere indirilmesi.
EMERGENCY LANDING FIELD : English Turkish military
MECBURİ İNİŞ MEYDANI:Bir tayyarenin tehlike vukuunda inebileceği yer. Bu meydanda, genel olarak, sığınma, ikmal ve onarım tesisleri bulunmaz
EMERGENCY LANDING FLARE : English Turkish military
MECBURİ İNİŞ İHBAR FİŞEĞİ:Geceleyin mecburi iniş yapmak zorunda kalan bir hava aracından atılan aydınlatma cephanesi. Bu cephane, genel olarak küçük bir paraşüte bağlıdır
EMERGENCY MEDICAL TAG : English Turkish military
ACİL HASTA TANITMA FİŞİ:Hasta, yaralı ve ölülere takılan ve sıhhi kayıtları ihtiva eden etiket. Bu etiket, teşhis ve tedavi ile birlikte, künye ve idari bilgileri de ihtiva eder. Bunlar; hasta ve yaralı toplama, sıhhi yardım ve ayırma istasyonlarında kullanılır
EMERGENCY MEDICAL TREATMENT : English Turkish military
ACİL TIBBİ TEDAVİ:Eğitim görmüş sıhhiye personeli tarafından hasta ve yaralılara yapılan ilk tedavi. Buna kısaca "emergency treatment" de denir. Bak. "first aid"
EMERGENCY MEDICAL UNIT : English Turkish military
ACİL SIHHİ BİRLİK:Acil durumlarda gerekli tıbbi faaliyetleri göstermek üzere, geçici olarak kurulan bir sıhhiye birliği. Bak. "provisional unit"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani