English To Turkish
ENTRAINING AREA : English Turkish military
TRENE BİNME SAHASI, TRENE BİNDİRME SAHASI:Belirli bir mevkide bulunan ve askerlerin, bütün teçhizat ve ikmal maddeleriyle birlikte trene bindirildikleri noktaların hepsini içine alan saha
ENTRAINING OFFICER : English Turkish military
TRENE BİNDİRME SUBAYI:Askerlerin teçhizat ve ikmal maddeleri ile trene bindirilmesine nezaret ederek katar komutanına (troop movement commander) yardım eden subay
ENTRAINING POINT : English Turkish military
BİNDİRME İSTASYONU, BİNME İSTASYONU:Teçhizat ve ikmal maddeleri ile birlikte kıtaların trene bindirildiği istasyon veya saha
ENTRAINING TABLE : English Turkish military
TRENE BİNDİRME ÇİZELGESİ:Tren tarifeleri, bindirme ve indirme istasyonları, nakledilecek kıtalar hakkında bilgi ve talimatı veren çizelge. Bu çizelge, genel olarak, harekat emrine eklenir
ENTRANCE CHANNEL : English Turkish military
GİRİŞ KANALI:Bir liman bölgesine veya iç liman bölgesine giden su yolları
ENTRAPMENT : English Turkish military
TUZAĞA DÜŞÜRME, YAKALAMA, ŞAŞIRTMA:
ENTRENCH : English Turkish military
SİPER KAZMAK, TAHKİMAT YAPMAK:Bak. "intrench"
ENTRENCHING TOOL (S) : English Turkish military
TAHKİM EDEVATI:Bak. "intrenchment"
ENTRUCK : English Turkish military
ARACA/OTOYA BİNMEK, OTOYA BİNDİRMEK:Otoya bindirmek, genel olarak, kıtaların bir yerden başka bir yere kamyonla nakledilmesiyle ilgilidir. Bak. "detruck"
ENTRUCKING AREA : English Turkish military
OTOYA BİNME SAHASI, OTOYA BİNDİRME SAHASI:Belirli bir mevkide bulunan ve askerlerin, bütün teçhizat ve ikmal maddeleriyle birlikte, kamyona bindirildikleri bütün noktaları içine alan saha. Ayrıca bakınız: "detrucking area"
ENTRUCKING POINT : English Turkish military
OTOYA BİNME NOKTASI, OTOYA BİNDİRME NOKTASI:Bir konvoy veya yürüyüş kolunun, personeli bir oto koluna bindirmek için durduğu yer
ENTRUCKING TABLE : English Turkish military
KAMYONA BİNDİRME ÇİZELGESİ:Bindirme zaman çizelgeleri, bindirme ve indirme noktaları ve nakledilecek kıtalar hakkında bilgi ve talimat veren çizelge. Bu çizelge, genel olarak, bir harekat emrine ek olarak verilir
ENTRY CONDITIONS : English Turkish military
GİRİŞ KOŞULLARI:Bir bilgisayar programına, yordama veya alt yordama girerken belirtilecek koşullar
ENTRY GROUP : English Turkish military
AMİ GİRİŞ GRUBU:Aynı temel meleke ve bilgiye ihtiyaç gösteren ve normal olarak, aynı giriş seviyesinde eğitim gören, meşguliyet bakımından birbiriyle münasebetli bir askeri meslek ihtisasları grubu
ENTRY ON DUTY : English Turkish military
VAZİFEYE GİRİŞ/GÖREV SIRASINDA GİRİLİR, GİRİŞ:
ENTRY PLAN : English Turkish military
LİMANA GİRİŞ PLANI:Mümkün olan azami emniyetle, fazla sayıda teknenin bir limana muntazam olarak girmesini temin eden plan
ENTRY POINT : English Turkish military
GİRİŞ NOKTASI:Bir bilgisayar programına, yordama veya alt yordama girerken belirtilecek koşullar
ENVELOP : English Turkish military
KUŞATMAK:Düşmanın bir yanına veya her iki yanına birden taarruz etmek. Bu kuşatma, genel olarak, düşman cephesine taarruz etmek suretiyle de yapılır
ENVELOPE : English Turkish military
ZARF:Bir balonun dış tarafı. Bu terimi kuşatmak anlamına gelen "envelop" ile karıştırmamalıdır
ENVELOPE DIAMETER : English Turkish military
ZARF ÇAPI (HV.):Bir tüp veya füze gövdesindeki menfez veya delikle ilgili bir boyut. Bu boyut; gayri muntazam bir şekil arzeden bir eşyanın, bu menfezde durduğuna veya eğik ya da dik vaziyette içine konacağına göre yerleştirilebilme derecesini gösterir. Terim özellikle roket motorlarının bir füze gövdesine yerleştirilmesiyle ilgili olarak kullanılır
ENVELOPING ATTACK : English Turkish military
KUŞATMA TAARRUZU, KUŞATICI TAARRUZ:Bak. "envelopment"
ENVELOPMENT : English Turkish military
KUŞATMA, KUŞATMA HAREKETİ:Bir taarruz manevrası. Burada asıl taarruz, düşman kuvvetlerin başlangıçtaki tertibatının yan veya gerisine ve cephe hatlarının gerisindeki bir hedefe tevcih edilir. Böyle bir manevra, kaide olarak, düşman cephesine yöneltilmiş bir tali taarruzla birlikte yapılır. Ayrıca bakınız: "close envelopment", "wide envelopment", "single envelopment", "double envelopment" ve "turning envelopment"
ENVIRONMENT : English Turkish military
ÇEVRE ŞART VE ETKİLERİ, ÇEVRE (HV.):Bulunulan yer, çevre teçhizatı ve içindeki canlıların harekat özelliklerini, hava sıcaklığı, nem ve bulaşıcı etkilerini, harekat usulleri, ivme, şok, titreşim ve radyasyon durumlarını içine alan bütün şart ve etkilerin toplu ifadesi
ENVIRONMENTAL ENGINEERING : English Turkish military
ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ (HV.):Mühendislikte; teçhizatı içinde bulunması zaruri çevre şart ve etkilerinin sebep ve neticelerini incelemeye ayrılmış bir safha. Bu terim; bazen "endüstri sağlığı mühendisliği "industrial hygiene engineering" ve "biyomedikal mühendisliği "biomedical engineering" başlıkları altındaki çalışmaları ifade eder
ENVIRONMENTAL MEDICINE : English Turkish military
MEŞGULİYETLE TEDAVİ TEBABETİ:Tebabette, çevrenin insan üzerindeki etkilerine tahsis edilmiş bölüm. Bu terim "meşguliyetle tedavi tebabeti occupational medicine" ile eşanlamlıdır. Ayrıca bakınız: "biomedicine"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani