English To Turkish
HALF STEP : English Turkish military
YARIM ADIM:Uygun adımda yürüyüşte 38 cm. ve çabuk adımla yürüyüşte 46 cm. uzunluğunda adım
HALF TRACK : English Turkish military
YARI TIRTILLI:Yarı tırtıllı olan
HALF-LIFE : English Turkish military
YARI ÖMÜR:Radyoaktif azalma nedeniyle belirli radyoaktif türlerin ilk değerlerini azaltmaları faaliyeti için gereken zaman. Her radyoaktif molekülün yarısı miktar ve durum bakımından bağımsızdır. Biyolojik giderme ve radyoaktif azalma sonucu belirli bir izotopun yarı-ömrü zamanla maddesel olarak da yarıya inecektir
HALF-MAST : English Turkish military
YARIYA İNDİRİLMİŞ BAYRAK, MEZESTRE EDİLMİŞ BAYRAK (DZ. ):Bak. "half staff "
HALF-RESIDENCE TIME : English Turkish military
YARIM KALMA MÜHLETİ:Gecikmiş serpintiye uygulandığı üzere, atmosferde toplanan silah artıklarının değerini yarıya indirmek için gereken müddet
HALF-ROLL : English Turkish military
YARIM TONO:Bir uçağın tulani ekseni etrafında ve dikey satıh dahilinde, 180 derece dönüşü. Normal yatay uçuştan ters uçuş veya ters uçuştan normal uçuşa geçiş
HALF-THICKNESS : English Turkish military
YARI KALINLIK:Radyasyonu emen malzemenin içinden geçen radyasyon yoğunluğunu yarıya düşürmek için gerekli kalınlığı
HALF-TRACK CARRIER : English Turkish military
YARI TIRTILLI TAŞIYICI:Önde tekerlekler ve arkada kısa tırtıllar üzerinde yürüyen motorlu araç. Bu araç, personel ve silah taşımak için kullanılır
HALF-TRACK VEHICLE : English Turkish military
YARI TIRTILLI ARAÇ:Hem tekerlekli hem tırtıllı olan araç. Aracın arka tarafı hem palet üzerine oturmuştur ve muharrik güç buradadır; ön taraf, araca istikamet veren tekerlekler üzerine oturmuştur. Buna (partial tracklaying vehicle) ve kısaca (half track) da denir
HALFTONE : English Turkish military
YARIM TON:Boy ve şekil açısından değişen bir seri eşit aralıklı detay ve ton değerleri ile gösterilen ve temsil ettikleri tonları yoğunlaştıran herhangi bir fotomekanik baskılı yüzey veya görüntü
HALFTONE SCREEN : English Turkish military
YARIM MERCEK:Yüksek açılardan geçen cam üzerine düzenli aralıklarla şeffaf olarak yapılmış, kesiştikleri yerde bir şeffaf aralık oluşturan çizgiler. İşlem kameralarında katı ve devamlı ton görüntüsünü küçük noktalar şeklinde ayırmada kullanılır. Bak. "half tone"
HALT : English Turkish military
MOLA, DURMA:Bir yürüyüşte mola, toplanma, yemek yeme, tertiplenme, benzin vesaire ikmali maksadıyla veya arızı sebeplerle yapılan durma
HALT AREA : English Turkish military
MOLA YERİ:Bir yürüyüşte mola verilecek yer
HALT ORDER : English Turkish military
MOLA EMRİ:Bir molanın zamanını, yerini ve diğer teferruatı belirtmek için verilen emir. Bu emirler, yürüyüş başladıktan sonra verilebildiği gibi, yürüyüş emrinin bir parçasını da teşkil edebilir
HALVING : English Turkish military
HAYALİN ÇİFTLENMESİ:Bir intibaklı telemetre ile gözetlemede; görüş sahasının, biri diğerinin aynadaki aksi gibi tamamen ayrı iki hayale veya görüntüye bölünmesi
HALVING ADJUSTMENT : English Turkish military
TELEMETRE AYARI:Bir intibaklı telemetrenin (coincidence type range finder) ayarlanması. Bunda; telemetre intibak hattı ile birbirinden ayrılmış bulunan görüş sahasındaki iki hayal, bir cisimle onun aynadaki aksi gibi tamamen birbirine intibak ettirilir
HALVING LINE : English Turkish military
TELEMETRE İNTİBAK HATTI:İntibaklı telemetre görüş sahası iki parçasını, yekdiğerinin tamamen eşidi ayna hayaline bölen hat
HAMMER : English Turkish military
HOROZ:Bir silahın ateşleme tertibatında, ateşleme iğnesine veya kapsüle çarparak fişeği ateşleyen parça. Buna "percussion hammer" da denir
HAMMER ACTION : English Turkish military
TEPELEME HAREKETİ:Gerilla kuvvetlerinin gerilla imha kuvvetlerine karşı giriştikleri imha hareketi
HAMMER GUN : English Turkish military
HOROZLU SİLAH:Horoz kısmı dışında bulunan silah
HAMMER PIN : English Turkish military
HOROZ PİMİ:Horozu ekseni etrafında döndüren ve yerinde tutan parça
HAMMERLESS GUN : English Turkish military
HOROZSUZ SİLAH:Horozu ve ateşleme tertibatı tamamen kapalı bir silah
HAND : English Turkish military
TO-HAND COMBAT:GÖĞÜS GÖĞÜSE MUHAREBE:Tüfek, tabanca vesaire gibi ateşli veya kesici yakın muharebe silahları ile göğüs göğüse yapılan savaş. Buna "hand-to-hand fighting" de denir
HAND ARMS : English Turkish military
EL SİLAHLARI:Makineli tabanca, otomatik tabanca ve kılıç gibi elde taşınabilen ve kullanılabilen bütün silahlar. Buna "hand weapons" da denir
HAND GRENADE : English Turkish military
EL BOMBASI:İçi infilak maddesi veya kimyasal maddelerle doldurulan ve bir detonasyon veya ateşleme tertibatını ihtiva eden küçük bir bomba. Bu bomba genel olarak elle atılır. El bombaları üç cinstir. l. Tahrip el bombası (explosive grenade);
Kimya el bombası (chemical grenade);
Eğitim el bombası (training grenade)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani