English To Turkish
IMPROVE : English Turkish military
İYİLEŞTİRMEK, ISLAH ETMEK, GELİŞTİRMEK, DÜZELTMEK:
IMPROVED AREA : English Turkish military
ISLAH EDİLMİŞ DEPOLAMA SAHASI:Her mevsimde depolama faaliyetlerine imkan verecek şekilde tesviye edilmiş ve sertleştirilmiş açık depolama sahası
IMPROVED CONVENTIONAL MUNITIONS : English Turkish military
GELİŞTİRİLMİŞ KONVANSİYONEL MÜHİMMAT:Bir top harp başlığı veya mermisinden çıkan iki veya daha fazla antipersonel veya antimateryal ve/veya zırh delici bombacıklarının atılması ile tanımlanan harp mühimmatı
IMPROVED SHELL HOLE : English Turkish military
ISLAH EDİLMİŞ MERMİ ÇUKURU:Savunmalı bir vaziyette konmuş mermi çukuru. Bak. "hasty intrenchment"
IMPROVISED (EARLY) RESUPPLY : English Turkish military
ELDEKİ MEVCUTLA (ERKEN) BÜTÜNLEME İKMALİ:Karada mevcut ve hali hazırda gemilere yüklenebilecek emtianın ileri harekatı. Bak. "elements of resupply"
IMPROVISED EXPLOSIVE DEVICES : English Turkish military
BİR ANDA YAPILMIŞ PATLAYICI CİHAZLAR:İmha etmek, şeklini bozmak, şaşırtmak veya tedirgin etmek üzere imha edici, öldürücü, zararlı, yangın ve yakıcı kimya maddelerinden oluşan anında üretilmiş veya yerleştirilmiş cihazlar
IMPROVISED MINE : English Turkish military
ELDEKİ MEVCUTLA YAPILMIŞ MAYIN:Kullanma noktasında veya yakınında elde mevcut malzeme ile yapılmış mayın
IMPULSE : English Turkish military
İTİŞ (HV.):Bir kuvvet ortalama değeri ile harekete geçiş süresinin çarpımı, momentte, kuvvet tarafından meydana getirilen değişikliğe eşittir
IMPULSE GENERATOR : English Turkish military
İMPÜLSİYON JENERATÖRÜ:Herhangi bir motor veya elektrik makinasına, ilk hareketi veren jeneratör. Örneğin; bir uçak makinalı tüfeğinde, tüfeğin çalışmasını, atılan mermiler pervanenin hareket halindeki palaları arasından geçecek şekilde ayarlayan tertibat gibi. Buna "interrupter" da denir
IMW-CIM : English Turkish military
ULUSLARARASI DÜNYA HARİTASI:"International Map of the World"
"Carte Internationale du Monde" isminin kısaltılması
IN ACTION : English Turkish military
MUHAREBEDE, SAVAŞ HALİNDE:Bir kıtanın düşmanla fiilen muharebede bulunması hali
IN FORCE : English Turkish military
TAM KUVVETLE:Mevcut kuvvetlerin hepsiyle
IN KIND : English Turkish military
AYNEN, AYNI:Bedel olarak parası verilmeyip, rasyon olarak, mesken veya seyahat vasıtası temin suretiyle karşılanan
IN POSITION : English Turkish military
MEVZİDE, ATEŞE HAZIR:Yerinde ve ateşe hazır durumda. Bir birliğin silahları ateşe hazır duruma getirildiği zaman mevzidedir
IN PROCESS INSPECTION : English Turkish military
ONARIM SIRASINDA MUAYENE:İşin usulüne uygun şekilde yapıldığından emin olmak ve çalışmanın daha iyi hale getirilebileceği sahaları tanımak maksadıyla, fiili bakım sırasında, bakım atölyesinde yapılan bir muayene. Bak. "technical inspection"
IN READINESS : English Turkish military
BEKLEME MEVZİİNDE:Zamanında faaliyete geçmek üzere, hazırlığını bitirmiş durumda bulunma hali. Bir topçu birliği, hemen mevziye girmeye hazır bir halde ve bir veya daha çok muhtemel mevzi civarında bulundurulduğu zaman, bekleme mevziinde bulunuyor demektir
IN RELIEF : English Turkish military
RÖLYEFLİ, MÜCESSEM GÖRÜNME:Bir haritada arazinin yükseklik farklarını gösteren hatlar veya işaretler
IN SERVICE LIFE : English Turkish military
HİZMET SÜRESİ:Bir maddenin ikmal sisteminde kalacağı tahmin edilen süre
IN SUPPORT OF : English Turkish military
DESTEĞİNDE, DESTEKLENMEKTE:Bir birliğin esas komuta ve emir bağlılığına halel gelmeksizin diğer bir birliğe yardım etmesi veya bunu koruması
IN THE CLEAR : English Turkish military
AÇIK OLARAK:Bak. "plain text"
IN THE DARK : English Turkish military
"IN THE DARK" KODU:Hava önlemede "benim skopumda görünmüyor" anlamına gelen bir kod
IN TRANSIT : English Turkish military
NAKİL HALİNDE, NAKLEDİLMEKTE, YOLDA:
IN-COMPANY TRAINING COURSE : English Turkish military
KURUM İÇİ EĞİTİM KURSU:
IN-FLIGHT PHASE : English Turkish military
UÇUŞ SAFHASI:Bir füze ve uzay aracının atılıştan patlama veya vurmaya kadar olan uçuşu
IN-FLIGHT RELIABILITY : English Turkish military
HAVADA GÜVEN DERECESİ, UÇUŞ YOLU HATA İHTİMALİ:Hedef bölgesinde tahsis edilen nişan noktasının dairevi dört hata ihtimali dahilinde infilak etmek (veya taklit harp başlığı çalışmasını göstermek) üzere kurulmuş harp başlığı (veya komple harp başlığı) kullanan, fırlatılmış taktik füzeler yüzdesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani