Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
MAXIMUM EFFECTIVE RANGE : English Turkish military

AZAMİ TESİRLİ MESAFE:Bir silahın sapma yapmadan istenilen sonuca erişebileceği beklenilen azami mesafe

MAXIMUM ELEVATION : English Turkish military

AZAMİ YÜKSELİŞ AÇISI:Bir topun tevcih edilebildiği en büyük yükseliş açısı. Bu açı, topun mekanik yapısı ile tahdit edilmiştir

MAXIMUM GRADEABILITY : English Turkish military

AZAMİ TIRMANMA KABİLİYETİ:Bir aracın küçük vitesle çıkabileceği azami meyil. Bu, engel olarak, meyil yüzdesi ile, yani dikey yükseliş ile katedilen yatay mesafe arasındaki nispet halinde ifade edilir. Bazen de, meyil ile yatay satıh arasındaki açı olarak anlatılır

MAXIMUM LANDING WEIGHT : English Turkish military

AZAMİ İNİŞ AĞIRLIĞI:Model veya seyrüsefer hudutları bakımından, bir uçağa, inişte müsaade edilen azami kaba ağırlık

MAXIMUM LEAD : English Turkish military

AZAMİ ÖNLEME:Bak. " variable lead method"

MAXIMUM LEVEL OF SUPPLY : English Turkish military

AZAMİ İKMAL SEVİYESİ:Herhangi bir zamanda elde bulundurulmasına yetki verilmiş olan azami ikmal maddesi miktarı, azami ikmal seviyesi, asgari ikmal seviyesi ile bütünleme müddeti ikmal seviyesinin (operating level of supply) tutarıdır. Ayrıca bakınız: "level of supply"

MAXIMUM OPERATING DEPTH : English Turkish military

AZAMİ HAREKET DERİNLİĞİ:Dalmış durumdaki bir denizaltının daha aşağıya inmemesi gereken derinlik. Bu derinlik denizaltının ulusal deniz makamları tarafından belirlenir. Ayrıca bakınız: "test depth"

MAXIMUM ORDINATE : English Turkish military

TEPE YÜKSEKLİĞİ:Kara ve deniz topçu desteğinde: a. Mermi yolunun en yüksek noktası; b. Bir merminin atıldığı nokta ve zirve noktası arasındaki irtifa farkı (dik aralık)

MAXIMUM PERMISSIBLE CONCENTRATION : English Turkish military

Bak. "radioactivity concentration guide"

MAXIMUM PERMISSIBLE DOSAGE : English Turkish military

KABUL EDİLEBİLİR AZAMİ DOZAJ:Acil olmayan şartlar altında çalışan personel için tehlikesiz azami miktar olarak tespit edilen haftalık radyasyon miktarı. Ayrıca bakınız: "radiation dose (dosage) "

MAXIMUM PERMISSIBLE DOSE : English Turkish military

KABUL EDİLEBİLİR AZAMİ DOZ:Bir komutan veya uygun yetkili makam tarafından, cereyan etmekte olan harekatla ilgili askeri düşüncelere uygun olarak, birlik mensuplarının belirli bir süre içinde alabilecekleri birikmiş radyasyon doz sınırı olarak belirtilen radyasyon dozu

MAXIMUM RANGE : English Turkish military

AZAMİ MENZİL:Bir silahın mermisinin sapmadan gidebileceği (ateş edebileceği) azami menzil. Bak. " extreme range"

MAXIMUM SECURITY INSTITUTION : English Turkish military

YÜKSEK EMNİYETLİ CEZAEVİ:Genel olarak ağır suçluları hapsetmeye yarayan ve mahpusların kaçmaları imkanını asgari hadde indirecek şekilde inşa edilmiş olan disiplin cezaevi. Böyle bir tesisin etrafı duvarlarla çevrilidir; mahpuslar genellikle, hücrelere konur ve faaliyetlerin büyük kısmı duvarlar içinde cereyan eder. Ayrıca bakınız: "medium security institution"

MAXIMUM SUSTAINED SPEED (TRANSPORT VEHICLES) : English Turkish military

AZAMİ DEVAMLI İDAME ETTİRİLECEK SÜRAT (TAŞIT ARAÇLARI):Bir aracın, ortalama yük haddi ile, birinci sınıf bir yol üzerinde, hasara maruz kalmaksızın, uzunca bir süre sürülebileceği en yüksek hız

MAXIMUM TAKE-OFF WEIGHT : English Turkish military

AZAMİ KALKIŞ AĞIRLIĞI:Model veya seyrüsefer hudutları bakımından, bir uçağa kalkışta müsaade edilen azami kaba ağırlık

MAXIMUM TERRAIN ELEVATION FIGURE : English Turkish military

AZAMİ BÖLGE İRTİFAI:Bir hava şeması üzerinde, belirli bir bölgede bulunan azami bölge irtifaı (arazi arızaları hariç)

MAXIMUM THERMOMETER : English Turkish military

MAKSİMUM DERECELİ TERMOMETRE:Sıcaklığı göstermekte kullanılan cıva veya diğer müşirlerin, ayar edildikten sonra düşmeyerek, çıktıkları azami sıcaklık derecesi üzerinde kaldıkları termometre

MAYDAY : English Turkish military

İMDAT (TELSİZLERDE):Yardım çağrısı

MCBEE SELECTOR : English Turkish military

MCBEE SELEKTÖRÜ:Delikli kartları, makinada tasnif edilmek üzere ayıran makina. Bu cihaz, özellikle, erat sınıflandırma kartlarını (classification card) tasnif için kullanır

MEA CONING : English Turkish military

ŞAŞIRTMA YAYIMI:Hava seyrüseferini şaşırtmak için, düşmanın bıykın (beacon) sinyallerini alarak, aynı frekans üzerinden tekrar yayınlamak, şaşırtma yayın istasyonları, düşman uçakları ve yer istasyonlarının yanlış kerteriz almalarına neden olur. Ayrıca bakınız: "beacon"

MEA CONING STATION : English Turkish military

ŞAŞIRTMA YAYIM İSTASYONU:Şaşırtma yayını yapan telsiz istasyonu

MEAL BASIS OF ISSUE : English Turkish military

ÖĞÜN ESASINA DAĞITIM, GÜNLÜK İAŞE DAĞITIMI:Her öğünde iaşe edilecek tahmini şahıs adedine göre yiyecek miktarını ihtiva etmek üzere belirli bir gün için dağıtılan yiyecek maddesi miktarı

MEAL TICKET : English Turkish military

YEMEK KARNESİ:İsmi yazılı şahsa veya şahıslara, bedeli devlet hesabına kaydedilmek üzere, belirli bir fiyat sınırı dahilinde yemek verilmesi için umumi bir lokantaya yetki veren resmi bir belge

MEAN : English Turkish military

ORTALAMA (DAĞITIM İÇİN):

MEAN ANGLE : English Turkish military

ORTALAMA AÇI:Bir kaç defa ölçülen aynı açıya ait değerlerin ortalaması