Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
MONITORING SERVICE : English Turkish military

İZLEME HİZMETİ:Çelişen trafikle ilgili tavsiye edilecek bilgilerin iletilmesi veya seyrüseferde yol gösterme temin amacıyla, bilinen hava trafiği hareketlerini radar kapsamlı veya diğer vasıtalarla yapılan gözlemi

MONITORING STATION : English Turkish military

KONTROL DİNLEME İSTASYONU:Kendi kuvvetlerimizin veya dost kuvvetlerin muhaberesini dinleyen, inceleyen veya kaydeden istasyon. Bu terimi; düşman telsiz dinleme istasyonu anlamına gelen "intercept station" terimi ile karıştırmamak lazımdır

MONO-FUEL PROPULSION : English Turkish military

TEK YAKITLA TAHRİK:Çalışma gücünü bir yakıttan alan tahrik sistemi. Roket cihazlarında kullanıldığı zaman, bu akaryakıt, yanma için, hem hidrojen hem hidrokarbon temin etmelidir. Ayrıca bakınız: "bi-fuel propulsion" ve "propulsion"

MONOALPHABETIC SUBSTITUTION : English Turkish military

TEK ALFABELİ İKAME, TEK ALFABELİ YERİNE KOYMA:Tek bir şifre alfabesi kullanmak suretiyle yapılan ikame tipi

MONOALPHABETICITY : English Turkish military

TEK ALFABELİK:Tek alfabeli ikame ile şifrelenmiş metinle gösterilen tekerrür özelliklerinin toplamı

MONOCARD SWITCHBOARD : English Turkish military

TEK KORDONLU SANTRAL:Her bir hattın bir fiş ve fiş yuvasında nihayet bulduğu sahra telefon santralı

MONOCHROME : English Turkish military

TEK RENKLİ HARİTA:Bir renk üzerine (genellikle siyah) yapılan ve acil hallerde veya geçici olarak kullanılan harita

MONOGRAPHIC ENCIPHERMENT : English Turkish military

TEK HARFLERLE ŞİFRELEME:Açık metindeki her harfe karşılık tek bir harf kullanılmak suretiyle yapılan şifreleme

MONOGRAPHIC SUBSTITUTION : English Turkish military

TEK HARFLERLE İKAME:Şifreleme işlemine tabi tutulan tek tek birimlerin tek harflerle ikamesi

MONOPLANE : English Turkish military

TEK SATIHLI TAYYARE:Yalnız bir ana taşıyıcı sathı bulunan uçak. Bu satıh, bazen, gövde tarafından ikiye bölünür. Dört tip tek satıhlı uçak vardır. Ayrıca bakınız: "high wing monoplane", "low wing monoplane", "midwing monoplane" ve "parasol monoplane"

MONOPOD MOUNT : English Turkish military

TEK AYAKLI DESTEK, ATIŞ DESTEĞİ:Bak. "tripod mount"

MONOPROPELLANT : English Turkish military

TEK TERKİPLİ YAKIT (HV.):Sıvı bir roket yakıtı. Bunda yakıt ve yakıcı madde, genellikle, molekülsel olarak birleşmiştir ve hidrojen peroksit veya nitrometan gibi bir katalizör muvacehesinde çözülmektedir. Bununla beraber, yanıcı ve yakıcısı bir olan bir yakıt, nitrojen tetroksit karışımındaki amonyum perklorat gibi fiziksel birleşik karışımlar da olabilir

MONOTONOUS DIET : English Turkish military

MONOTON DİYET:Cezaevlerinde Federal hapishane teşkilatı tarafından tertip edilen ve ordu hapishane tesislerinde hapishane kaide ve nizam larının ihlali halinde, ceza olarak kullanılan diyet, miktarı azaltılmış olmakla beraber, besleme ihtiyacını karşılayacak nitelikte olan ve et, tatlı vesaire vermemek, bazen de, baharat koymamak suretiyle yeknesaklaştırılan gıda

MONTE CARLO METHOD : English Turkish military

MONTE KARLO YÖNTEMİ: MONTHLY DEPOT SPACE AND OPERATING REPORT:AYLIK DEPO SAHASI VE İŞLETME RAPORU:

MONTHLY FAMILY ALLOWANCE : English Turkish military

AYLIK AİLE YARDIM KESENEĞİ:Bak. "family allowance"

MONUMENT : English Turkish military

SINIR TAŞI:Bir sınırı tespit veya bir yeri göstermek üzere dikilen taş veya sabit bir cisim

MOON ROCKET : English Turkish military

AY ROKETİ:Çevresinde dönmek, arza dönmek veya üzerine inmek maksadıyla aya faydalı bir yük (pay load) götüren bir roket

MOON SATELLITE : English Turkish military

AY UYDUSU:Bak. "Lunar Satellite"

MOON TRACKING : English Turkish military

AY İZLEMESİ:Bir arz uydusunun ilerleyişini gözetleme ve seyrini işaretleme işlemi veya hareketi

MOON WATCH : English Turkish military

AY GÖZETLEMESİ:Yörüngedeki bir arz uydusunun geçişini incelemek maksadıyla yapılan bir gözetleme

MOONSCOPE : English Turkish military

AY TELESKOPU:Suni bir uyduyu incelemeye mahsus bir teleskop

MOONSHOT : English Turkish military

AYA ROKET FIRLATMA:Bir araştırma aracı olarak ay istikametinde rotaya yerleştirmek üzere bir araştırma aracı fırlatma

MOOR : English Turkish military

ÇİFTE DEMİRLE YATMAK, BAŞ VE KIÇTAN BAĞLAMAK:Bir gemi, deniz uçağı veya mayını, rüzgar ve akıntı tesiriyle hareket edemeyecek şekilde, kablo veya halatlarla, sabit bir cisme bağlamak, demirlemek

MOORED MINE : English Turkish military

DEMİRLİ MAYIN:Deniz dibindeki bir ağırlığa bağlanmış ve suyun kaldırma kuvveti ile deniz sathının hemen altında duran, temas veya etki ile çalışan mayın

MOPPING UP : English Turkish military

TEMİZLEME:Kuşatılan veya tecrit edilen ya da diğer birliklerin tüm faal mukavemeti kırmadan geçip gittikleri bir bölgede geri kalan düşman mukavemetinin tasfiyesi