Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BELLMAN : English Turkish

n. tellal

BELLONA : English Turkish

n. (Roma Mitolojisi) savaş Tanrıçası

BELLOW : English Turkish

n. bir soyadı; Saul Bellow (
2005), Kanada doğumlu Amerikalı bir yazar, 1976 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi

BELLOW : English Turkish

n. böğürme, bağırma, feryat

BELLOW : English Turkish

v. böğürmek, bağırmak, feryat etmek

BELLOWING : English Turkish

n. derin kükreme, böğürtü; çok yüksek ses; yüksek feryat

BELLOWS : English Turkish

n. körük, üfleç, akciğer

BELLS : English Turkish

n. çan sesi, çınlama

BELLS AND WHISTLES : English Turkish

nitelikler ve ayrıntılar, bir programın ileri ve abartılı özellikleri

BELLSOUTH : English Turkish

n. "BellSouth" Georgia merkezli bir Amerikan şirketi, telekomünikasyon ve kitle iletişim şirketleri barındıran bir holding şirketi

BELLUM : English Turkish

n. (Latince) savaş, savaş hali

BELLUM OMNIUM CONTRA OMNES : English Turkish

(Latince) "the war of all against all (herkesin herkese karşı savaşı)"

BELLWETHER : English Turkish

n. kösemen, çıngıraklı koç, önder, çete başı

BELLY : English Turkish

n. karın, göbek; mide, iştah; telli çalgının ön kısmı

BELLY : English Turkish

v. şişmek, şikâyet etmek, yakınmak, sızlanmak

BELLY ACHE : English Turkish

göbek ağrısı, karın ağrısı

BELLY BUTTON : English Turkish

göbek, göbek deliği

BELLY DANCE : English Turkish

göbek dansı, oryantal dans, kadınlar tarafından kalçalar sallanarak ve mide kasları sıkılaştırılarak yapılan tahrik edici Ortadoğu dansı

BELLY DANCER : English Turkish

dansöz

BELLY DANCING : English Turkish

göbek dansı, oryantal dans, kadınlar tarafından kalçalar sallanarak ve mide kasları sıkılaştırılarak yapılan tahrik edici Ortadoğu dansı

BELLY FLOP : English Turkish

adv. karın üstü dalış, gövde üstü suya iniş (uçak)

BELLY LAND : English Turkish

v. gövde üzerine inmek, iniş takımlarını kullanmadan gövde üzerine inmek

BELLY LANDING : English Turkish

n. gövde üstü suya iniş

BELLY LOUGH : English Turkish

n. katıla katıla gülme, gürültülü kahkaha

BELLY UP : English Turkish

ölmek, nalları dikmek, iflas etmek, batmak