Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BELT UP : English Turkish

interj. sus, kes sesini

BELTANE : English Turkish

n. 1 Mayıs'ta İskoçya ve İrlanda'da kutlanan eski bir Kelt ulusal bayramı

BELTED : English Turkish

adj. kemerli, kuşaklı

BELTER : English Turkish

n. muhteşem görülen kimse, harikulade sayılan kişi; eşsiz ve mükemmel görülen şey; yüksek sesli şarkıcı; yüksek sesli popüler şarkı

BELTING : English Turkish

n. kemerleme, kayışlama, kırbaçlama; kayış, kemer malzemesi

BELTMAN : English Turkish

n. kayışçı, kayış görevlisi, kayış sorumlusu, makine kayışlarından sorumlu işçi (bakım kontrol ve tamirlerinden sorumludur ); (Avustralya Kullanımı) cankurtaran, cankurtaran görevli

BELTRAN : English Turkish

n. bir soyadı

BELTWAY : English Turkish

n. çevre yolu

BELUGA : English Turkish

n. morina

BELUGA CAVIAR : English Turkish

mersin balığı havyarı, beyaz mersin balığı yumurtalarından yapılan bir meze

BELVEDERE : English Turkish

n. New Jersey'de (ABD) bir şehir; California'da (ABD) bir kasaba; Vatikan City'de (Roma) bir saray

BELVEDERE : English Turkish

n. taraça

BELZEC : English Turkish

n. İkinci Dünya Savaşı sırasında Polonya'da kullanılmış olan bir Nazi ölüm kampı

BELÔ : English Turkish

n. Belo Horizonte, güneydoğu Brezilya'da bir şehir, Brezilya'nın Minas Gerais eyaletinin başkenti

BEMA : English Turkish

n. podyum, sahne, kürsü, platform; üzerinde sunak bulunan yüksek platform (kilisede)

BEMANI : English Turkish

n. ritimli bir bilgisayar oyunu

BEMBA : English Turkish

n. Bemba, Zambiya'da yaşayan Afrikalı bir tarım halkının (Bemba) üyesi kimse

BEMBA : English Turkish

n. Bemba halkı tarafından konuşulan Bantu dili

BEMEAN : English Turkish

v. değerini düşürmek, adileştirmek, alçaltmak

BEMIRE : English Turkish

v. kirletmek, pisletmek, çamurlamak

BEMIRED : English Turkish

adj. çamurlanmış, çamura batmış, çamura saplanmış, kirlenmiş, pislenmiş, çamurlu

BEMOAN : English Turkish

v. yakınmak, sızlanmak, şikâyet etmek

BEMUSE : English Turkish

v. şaşırtmak, kafasını karıştırmak, sersemletmek (Argo), serseme çevirmek

BEMUSED : English Turkish

adj. şaşkın, kafası karışmış, sersemlemiş (Argo)

BEMUSEMENT : English Turkish

n. şaşkınlık, şaşırma, şaşırtma, kafa karışıklığı, muamma; zihin bulanıklığı durumu