Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
PLAIN COMPONENT : English Turkish military

AÇIK UNSUR:Bir şifre alfabesinin açık sembolleri ihtiva eden sırası. Bak. "cipher component"

PLAIN COORDINATES : English Turkish military

AÇIK KOORDİNATLAR:Kriptografide; şifreleme formu üzerinde bir şifre karesi iki koordinat grubundan biri olarak görünen açık, tek basamaklı rakamlar ve harfler sırası

PLAIN LANGUAGE : English Turkish military

AÇIK İFADE:Bak. "plain text"

PLAIN TEXT : English Turkish military

AÇIK METİN:Bir anlam taşıyan ve şifre anahtarı uygulanmadan okunup anlaşılabilin metin veya işaretler. Buna "clear text" veya "plain language" de denir

PLAINDRESS : English Turkish military

AÇIK ADRESLİ HABER:Gönderen makam ile gönderilen makamın isimleri metnin dışında açık olarak gösterilen bir haber tipi. Bak. "codress"

PLAN : English Turkish military

PLAN:Genellikle bir şehir veya çok küçük bir bölgenin çok büyük ölçekli haritası

PLAN FOR LANDING : English Turkish military

ÇIKARMA PLANI:Amfibi harekatlarda, münferit olarak hazırlanmış ve birlikte ele alındıkları zaman, gemiden kıyıya intikalin (ship to shore movement) icrası ile ilgili bütün talimatı ayrıntılı olarak gösteren deniz ve çıkarma kuvveti dokümanlarını ifade eden birleşik bir terim. Ayrıca bakınız: "landing diagram", "ship-to-shape movement"

PLAN OF ACTION : English Turkish military

İŞ PLANI; HAREKAT TARZI PLANI:Verilen bir askeri vazifede kullanılacak olan teferruatlı manevra ve hareket planları. Bu plan; düşman ve dost kaynaklı, tertibat ve arazi gibi esasların tetkikine dayanır

PLAN OF ATTACK : English Turkish military

TAARRUZ PLANI:Bir taarruzda varılacak hedefleri, asıl taarruzun istikametini, birliklerin cephe boyunca bölümünü, ateş destek unsurlarının kullanılmasını ve emniyet ve keşif tedbirlerini de ihtiva etmek üzere hazırlanan teferruatlı plan. Bir taarruz planı, bir topçu ateş planı (plan of fire) ile bir manevra planı (plan of maneuver) nı ihtiva eder

PLAN OF CAMPAIGN : English Turkish military

SEFER PLANI:Düşman kuvvetleri, harekat alanları, mevcut dost kuvvetler, siyasi ve askeri hedefler vesaire hakkında elde edilebilen bilgilere dayanılarak hazırlanan etraflı ve genel mahiyette stratejik plan. Bu terimi, bir seferberliğin hazırlanmasına ait esasları hazardan itibaren düzenlemek maksadıyla yapılan ve ancak harp tehlikesinin katileşmesi halinde tatbik mevkiine konulan seferberlik planı (mobilization plan) ile karıştırmamak gerekir. Buna (campaign plan) da denir

PLAN OF DEFENSE : English Turkish military

SAVUNMA PLANI:Bir mevzii veya bölgenin düşman taarruzu karşısında savunmasını temin etmek için gerekli teferruatı da içine alacak şekilde planlanmış tertibat ve manevralar. Komutan tarafından yapılan bu planlar, kıtaların muhtelif mıntıkalara taksimi, emniyetin tesisi, ateşlerin koordine edilmesi, karşı taarruzların teferruatı vesaire gibi hususları içine alır

PLAN OF FIRE : English Turkish military

TOPÇU ATEŞ PLANI:Topçu ateş planı; harekat emrine ek ateş destek planının bir lahikası olup, kuvvet ateş destek planını tamamlamak için diğer ateş planları ile birleştirilir. Topçu ateş planı, genellikle beş kısımdır. Bunlar; grafik kısmı, hedef listesi, ateş zaman cetveli, kenar bilgisi ve icabında, ateş grubu cetvelidir

PLAN OF FIRE SUPPORT : English Turkish military

ATEŞ DESTEK PLANI:Belirli bir vazifede kıtaları desteklemek üzere tatbik edilecek topçu ateşi, baraj ateşleri, hava bombardımanları vesairenin sınırlarını gösterir ateş planı

PLAN OF MANEUVER : English Turkish military

MANEVRA PLANI:Bir taarruzda tatbik edilecek manevra ve hareketlere ait teferruatlı plan. Manevra planı; hedeflere nerede, ne zaman ve nasıl taarruz edileceğini; kıtaların düzeni, ast ve destek kuvvetlerine ait vazifeler vesaire gibi teferruatı ihtiva eder. Bu plan ile topçu ateş planı, taarruz planının esasını teşkil eder. Bak. "plan of attack" ve "plan of fire"

PLAN POSITION INDICATOR : English Turkish military

PLAN MEVKİ GÖSTERGESİ:Kendilerini harekete geçiren cisimlere bağlı olarak radar dönüşlerini göndermeçle aynı şekilde gösteren bir katot şua lambası (ekranı)

PLAN PROTECTION : English Turkish military

ENDÜSTRİ TESİSLERİNİN KORUNMASI:Endüstri tesisleri ile endüstri kaynak ve malzemesinin nöbetçi, parmaklık, aydınlatma, yasak bölgeler tesisi ve buna benzer diğer maddi tedbirlerle güvenliklerinin sağlanması

PLAN RANGE : English Turkish military

PLAN UZAKLIĞI:Hava foto keşfinde, uçağın altındaki noktadan karadaki bir nesneye (cisme) olan yatay mesafe

PLANE OF DEPARTURE : English Turkish military

ÇIKIŞ SATHI:Merminin, namlu ağzını terk ettikten sonra çizdiği yolu içine alan düşey satıh

PLANE OF FIRE : English Turkish military

ATIŞ SATHI:Ateşe hazır bir silah namlu eksenini ihtiva eden düşey satıh

PLANE OF POSITION : English Turkish military

TOP-HEDEF SATHI:Silah ve hedefi içine alan düşey satıh; bir nişan hattını içine alan düşey satıh

PLANE OF SITE : English Turkish military

TOPRAK AÇISI SATHI:Biri namlu ağzından, hedefe uzanan hat; diğeri yatay fakat silah namlu ağzında birinci hatta düşey iki hattın meydana getirdiği düzlem

PLANE TABLE : English Turkish military

PLANÇETE:Üç ayak üzerinde durabilen ve yatay bir duruma getirilebilen bir resim tahtasından ibaret ölçme vasıtası. Plançete, arazi üzerinde işaretlenmiş olan hat ve noktalara doğrudan doğruya bakmaya ve bunları bir kanave üzerine çizmeye yarar

PLANE TABLE MAP : English Turkish military

PLANİMETRİK HARİTA; PLANÇETE HARİTASI:Arazi tafsilatı ile aralarındaki yatay ve düşey mesafeleri gösteren büyük ölçekli harita; arz yuvarlaklığından doğan etkiler dikkate alınmadan yapılmış harita. Bu harita, rölyef gösterdiği için planimetrik krokiden (planimetrik sketch) farklıdır. Bak. "map"

PLANETARY GEAR TRAIN : English Turkish military

SEYYARE DİŞLİ TERTİBATI:Bir mile bağlı halka dişli (dişleri içten), bir güneş dişlisi ve seyyare dişlisinden ibaret bir dişli tertibatı. Bu tertibat; dişli nispetlerine göre ve bir kol vasıtasıyla hızı azaltır veya çoğaltır

PLANETARY PROBE : English Turkish military

GEZEGEN ARAŞTIRMA ARACI:Uzayda bir gezegen çevresinde dönmek veya bu gezegene çarpmak üzere ateşlenen ve, genellikle, gezegene temastan önce arza bilgi gönderen pilotsuz bir roket