Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
POSITION DEFILADE : English Turkish military

SÜTRE MEVZİİ:Silah mürettebatının hedefi görmesine müsait; fakat, örneğin, bir tepenin zirvesi gibi, bir engelden dolayı, düşman gözetlemesine karşı gizli olan bir silah mevzii. Buna (site defilade) de denir

POSITION FINDER : English Turkish military

KESTİRME ALETİ:Bir hedefin mesafe ve mevkiini bulmada kullanılan, elektronik veya optik alet

POSITION FINDING : English Turkish military

KESTİRME:Bir uçak veya diğer bir hedef ya da telsiz dalgalarının, şimdiki veya gelecek noktalarını tayin etme. Kestirme, genel olarak, telemetre, radar veya dinleme cihazı gibi aletlerin yardımı ile yapılır

POSITION IN READINESS : English Turkish military

BEKLEME MEVZİİ:Özellikle muhaberenin seyrinin, kıtaları muharebeye derhal sokmayı gerektirip gerektirmediği kestirilmeyecek kadar müphem olduğu hallerde, muharip kıtaların derhal harekete geçebilecek şekilde hazır ve tetikte tutuldukları mevzi

POSITION LIGHT : English Turkish military

YER GÖSTERME IŞIĞI:Uçak, kara birlikleri vesairenin yerini veya hareket istikametini işaret etmek veya göstermek maksadıyla kullanılan ışık veya aydınlatma cephanesi

POSITION LINE : English Turkish military

MEVKİ HATTI:Yer ve gök cisimlerinin gözleminden elde edilen ve gözlemin yapıldığı anda gözlemcinin üzerinde bulunduğu hesaplanan bir hat

POSITION OF RESISTANCE : English Turkish military

MUKAVEMET MEVZİİ:Düşmanı durdurmak ve mağlup etmek üzere bir komutan tarafından seçilen yer. Özellikle, geri çekilen bir kuvvetin çekileceği, hazırlanmış bir mevzii

POSITION OF THE TARGET : English Turkish military

HEDEFİN YERİ:Müteharrik veya sabit bir hedefin, genel olarak istikamet ve yükseliş açıları ve tapa tanzimi ile ifade edilen mevkii. Hedefin yeri dört çeşit olur

POSITION REPORT : English Turkish military

MEVKİ RAPORU:Uçuş halindeki bir uçaktan; uçağın yerini ve zaman irtifa vesaireye ait diğer bilgileri vermek üzere telsiz renç istasyonuna (radio range station) telsizle gönderilen rapor

POSITION WARFARE : English Turkish military

MEVZİ HARBİ:Hareket harbinin aksine olarak, savunmanın, özellikle sabit mevzilere inhisar ettiği harp şekli. Bu harp Şeklinde, savunmanın esas maksadı düşmanı stratejik bölgelerden uzak tutmak iyi hazırlanmış bölgelere taarruza mecbur etmek suretiyle, muharebe kuvvetini zayıflatmaktır. Buna (war of position) da denir. Bak. "mobile war" ve" war of movement"

POSITIONAL AVERAGE : English Turkish military

DURUM ORTALAMASI:

POSITIONAL DEFENCE : English Turkish military

MEVKİSEL, DURUMSAL SAVUNMA:Bak. "position defense"

POSITIONING BAND : English Turkish military

MERKEZLEME ÇEMBERİ:Atımın hazne ve namlu içinde gerektiği şekilde durmasını temin için bazı geri tepmesiz mühimmata takılan çember

POSITIVE : English Turkish military

POZİTİF RESİM; POZİTİF FOTOĞRAF:Orijinal süjedeki, aşağı yukarı aynı renk gölge tonunu ifade eden bir fotoğraf

POSITIVE COLUMN : English Turkish military

POZİTİF SÜTUN:Soğuk-katot gaz ışıl lambasında Faraday karanlık alanı ile anot arasındaki ışıklı kızartı

POSITIVE CONTROL : English Turkish military

POZİTİF KONTROL:Bir hava sahası içindeki uçağın pozitif olarak tanımlanmasına, izlenmesine ve yönlendirilmesine dayanan o hususta yetki ve sorumluluğa sahip bir teşkilat tarafından elektronik vasıtalar ile yürütülen bir hava sahası kontrol metodu

POSITIVE G : English Turkish military

POZİTİF ÇEKİM; POZİTİF G:İnsan vücudunun bir çekim sahası veya ivme sırasında atalet kuvveti vücut üzerinde baş-ayak istikametinde tesir gösterecek, yani baş istikametinde bir ivme ile ayak istikametinde bir atalet kuvveti meydana gelecek şekilde duruşu. POSITIVE IDENTIFICATION AND RADAR ADVISORY ZONE:POZİTİF TANIMA TEŞHİS VE RADAR İSTİŞARE BÖLGESİ:Bir filo tarafından savunulan bölgenin yakınındaki bir uçağın tanınması ve uçuş takibi için tespit edilmiş özel bir bölge. POSITIVE PHASE OF THE SHOCK WAVE:ŞOK DALGASININ POZİTİF SAFHASI:Basıncın, çevre basıncının değerinden daha yüksek bir değere hızla yükselmesi ve bundan sonra çabukça çevre basıncına düşmesi esnasındaki periyot. Bak. "negative phase of the shock wave", "shock wave"

POSSESSION : English Turkish military

ABD DIŞ TOPRAKLARI:ABD Anayurdu dışında ve ABD'nin mülkiyet ve idaresi altında bulunan topraklar. Örneğin; Virgin Adaları, Guam, Samos ve Miduray Adaları gibi

POSSIBLE : English Turkish military

MUHTEMEL:Beyanı etkileyecek bazı emarelerin mevcut bulunduğu koşullar altında yapılmış bir beyanı nitelemekte kullanılan bir terim. Bu emare, ifadeyi garanti etmek için yeterlidir, ancak doğru olarak varsaymak için yeterli değildir. Ayrıca bakınız: "probable"

POST : English Turkish military

DİKME:Köprüde tabanlı dikme ayaklarda dikme kısmı

POST CEMETERY : English Turkish military

ASKERİ MEZARLIK; GARNİZON MEZARLIĞI:Bir kara ordusu tesisindeki askeri mezarlık. Bu mezarlık; özel mezarlıktır. Kara Ordusu tesislerine ait bir mezarlık olarak tesis edilmiş kısmı içine alır; aynı mezarlıktaki diğer defin yerleri bunun dışında kalır. Kongre tarafından kurulmuş milli mezarlıklar buna dahil değildir

POST ENGINEER : English Turkish military

GARNİZON İNŞAAT KONTROL MÜHENDİSİ:Garnizon, kamp, askeri mevki, depo veya diğer tesislerde onarım işlerine, fenni ve sıhhi tesislere nezaret eden subay

POST EXCHANGE : English Turkish military

GARNİZON KANTİNİ:Kara Ordusu kantin hizmetine ait bir ticaret unvanı. Daha çok (PX) olarak adlandırılır. Bak. "Army and Air Force Exchange Service"

POST EXCHANGE COUNCIL : English Turkish military

GARNİZON KANTİN HEYETİ:Bak. "exchange council"

POST FLAG : English Turkish military

STANDART BAYRAK:Garnizon ve milli mezarlıklarda kullanılan ve büyük merasim bayrağı (garrizon flag) çekilmediği zaman, iyi havalarda çekilen milli bayrak. Standart bayrağın boyu 19, eni 10 fittir. Bak. "garrizon flag" ve"storm flag"