English To Turkish
RECOIL MECHANISM : English Turkish military
BASKI DÜZENİ, GERİ TEPME DÜZENİ:Geri tepme enerjisini tedricen emmek suretiyle, top kundağının şiddetli hareketine engel olmak üzere yapılmış tertibat. Geri tepme düzeni, genel olarak komple namlunun geri istikamette gittikçe artan bir mukavemet karşısında hareketine müsaade eden hidrolik, havalı veya yay tipi amortisördür. Buna (recoil system) da denir
RECOIL OPERATED : English Turkish military
GERİ TEPMELİ, GERİ TEPME DÜZENLİ:Geri tepme enerjisi ile çalışır. Namlunun barut gazı basıncıyla geriye hareket gücü silahı boşaltma ve doldurma düzenini (efecting and loading mechanism) harekete geçirir ve silahı ateşleme durumuna getirir. Geri tepmeli silahlar namlu ile kama gövdesi (breech-block) veya kapak takımı (bolt), bütün geri tepme mesafesi dahilinde hep birlikte geri geldikleri takdirde uzun geri tepmeli (long recoil), bütün bu parçalar yalnız kısa mesafe geri geldikten sonra, kama gövdesi veya kapak takımı açılıp namlunun hareketi durdurduğu taktirde kısa geri tepmeli (short recoil) olarak sınıflandırılır
RECOIL PIT : English Turkish military
GERİ TEPME ÇUKURU:Üst açı grubu ile atışta, geri tepen parçaların (kama ve kama yayı gibi) yere çarpmaması için kundak kolları arasında ve kama yayı altında açılan bir çukur
RECOIL SYSTEM : English Turkish military
GERİ TEPME DÜZENİ:Bak. "recoil mechanism"
RECOILLESS : English Turkish military
TEPKİSİZ:Geri tepmeyi karşılamak için yüksek hızda gaz boşaltma (püskürtme) deliklerinden faydalanan bazı silahlar için kullanılan terim
RECOILLESS RIFLE : English Turkish military
TEPKİSİZ SİLAH:Mermi atan ve bu atıştan ileri gelen geri istikametteki hareketi önemli derecede azaltılmış bulunan silah
RECOILLESS RIFLE (HEAVY) : English Turkish military
TEPKİSİZ TOP:Tankları tahrip kabiliyetine sahip yerdeki bir kundaktan veya bir araç üzerinden ateş edebilen silah
RECONCILIATION : English Turkish military
UZLAŞTIRMA, UZLAŞMA, UYGUNLUK SAĞLAMA, TELİF:İki veya daha çok hesap arasındaki farkın açıklanması veya birbiri ile ilgili iki veya daha çok hesabın ya da hesap raporu bakiyelerinin mutabakatı için gerekli teferruatlı maddelerin tespit ve beyanı. Hesapların mutabakat haline getirilmesi
RECONDITION : English Turkish military
YENİLEŞTİRMEK:Bir malzemeyi hizmete elverişli duruma getirmek için ıslah, onarım, revizyon işlemlerinden birini veya birkaçını uygulamak
RECONDITIONING PROGRAM : English Turkish military
BEDENİ VE RUHİ GELİŞTİRME PROGRAMI:Bak. "physical reconditioning"
RECONNAISSANCE : English Turkish military
KEŞİF:Gözle gözetleme veya diğer keşif usulleri ile bir düşman veya muhtemel düşman faaliyetleri ve kaynakları hakkında bilgi elde etmek veya belirli bir bölgenin meteorolojik, hidrografik veya coğrafi özellikleriyle ilgili bilgileri temin etmek üzere yüklenilen vazife. Bazen "recce" denir. Ayrıca bakınız: "battle reconnaissance", "close reconnaissance", "combat reconnaissance", "distant reconnaissance", "reconnaissance in force", "route reconnaissance", "strategic reconnaissance" ve "tactical reconnaissance"
RECONNAISSANCE (AIR SUPPORT) : English Turkish military
KEŞİF (HAVA DESTEĞİ):Hareketin planlanması veya icrasında değeri olabilecek dost ve düşman tertibatı, hava durumu ve arazi hakkında bilgi elde etmek maksadıyla yapılan bir çeşit taktik hava desteği
RECONNAISSANCE AIRPLANE : English Turkish military
KEŞİF UÇAĞI:Düşman arazisi üzerinde keşif görevinde kullanılan askeri uçak
RECONNAISSANCE AND BOMBARDMENT : English Turkish military
KEŞİF VE BOMBARDIMAN:Bir bombardıman hava birliği tarafından yapılan keşif ve bombardıman görevi
RECONNAISSANCE AND SECURITY LINE : English Turkish military
KEŞİF VE EMNİYET HATTI:Bak. "exploitation line"
RECONNAISSANCE AND SECURITY POSITIONS : English Turkish military
HAVA BAŞI KEŞİF VE EMNİYET MEVZİLERİ:Hava başı sahası dışındaki belli başlı yaklaşma yolları üzerinde ve hakim araziye yerleştirilmiş ileri karakollar, yol tıkamaları ve keşif unsurları dizisi
RECONNAISSANCE AND UNDERWATER DEMOLITION GROUP : English Turkish military
KEŞİF VE SUALTI TAHRİP GRUBU:Gemilerden gemilere bindirilmiş keşif kıtalarından ve sualtı tahrip timlerinden oluşan ve keşif, hidrografik ölçme, tabii ve suni engellerin tahribi faaliyetlerini yürüten bir özel görev teşkili
RECONNAISSANCE AVIATION : English Turkish military
KEŞİF HAVA KUVVETİ, KEŞİF HAVACILIĞI:Esas görevi bilgi toplamak olan hava kuvveti
RECONNAISSANCE BOAT : English Turkish military
KEŞİF BOTU:Nehir, göl ve benzeri yerlerin keşfi için kullanılan bot. Bu bot, genel olarak kauçuklu bezden yapılır ve kullanılacağı zaman şişirilir
RECONNAISSANCE BROADCAST : English Turkish military
KEŞİF TELSİZ YAYINI:Bir keşif birliğindeki kara irtibat subayı tarafından göz, fotoğraf veya radar keşfi sonuçlarını yaymak için gösterilen faaliyet. Bu yayın; ordu, kolordu, tümen ve ilgili müfrezeler tarafından dinlenir
RECONNAISSANCE BY FIRE : English Turkish military
ATEŞLE KEŞİF:Bir keşif usulü. Bu usulde düşmanın hareket veya mukabil ateşle mevcudiyetini belli etmesi için şüphelenilen bir düşman mevzii üzerine ateş açılır
RECONNAISSANCE CAMERA : English Turkish military
HAVA KEŞİF FOTOĞRAF MAKİNASI:Keşif için havadan resim almakta kullanılan eğik veya düşey hava fotoğraf makinesi
RECONNAISSANCE CAR : English Turkish military
KEŞİF OTOSU:Özellikle keşif için kullanılan otomobil
RECONNAISSANCE ECHELON : English Turkish military
KEŞİF KADEMESİ:Kara keşfi yapan birlik veya unsur. Bir keşif kademesi bir zırhlı alayın bir kademesi olabilir
RECONNAISSANCE ELEMENT : English Turkish military
KEŞİF UNSURU:Keşif işi yapan herhangi bir birlik. Bu bir hava birliği, süvari, tank, motosikletli kıta kamyona bindirilmiş piyade vesaire olabilir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani