English To Turkish
SKATE MOUNT : English Turkish military
RAY KÜRSÜ:Bir makineli tüfeğe, araç gövdesi iç kısmında çepeçevre bir ray üzerinde hareket imkanı veren bir mesnet. Tüfek, istenilen vaziyette kullanılmak üzere mesnet üzerinde tespit edilebilir
SKEET GUN : English Turkish military
ORTA NAMLULU AV TÜFEĞİ:65 cm. (
60 inç) genişliğinde;
180 cm. (
72 inç) uzunluğunda silindir namlulu tüfeklerin de dahil bulunduğu av tüfeği. Diğer sınıflar; tenkil tüfeği (riot gun) ve uzun namlulu av tüfeği (sporting gun) dır
SKELETON CREW : English Turkish military
ASGARİ MÜRETTEBAT, ÇEKİRDEK MÜRETTEBAT:Bir teçhizatı kullanıp bakımını sağlayabilen en az sayıdaki er miktarı
SKETCH : English Turkish military
KROKİ:Bak. "military sketch"
SKETCHING SET : English Turkish military
PLANÇETE:
SKI MINE : English Turkish military
KAYAK MAYINI:Kayak izlerine yerleştirilmek üzere hazırlanmış, basınç infilak tipi antipersonel mayın
SKI TROOPS : English Turkish military
KAYAK KITALARI:Kayak üstünde hareket ve muharebe edecek şekilde eğitim görmüş ve teçhiz edilmiş kıtalar. Bunlar, çok kere, piyade kıtalarıdır
SKID : English Turkish military
IZGARA:
150 cm. (
60 inç) genişliğinde;
80 cm. (
72 inç) uzunluğunda sabit ayak veya tekerlekler üzerinde tespit edilmiş olan ve ikmal maddelerinin istifinde kullanılan bir istif vasıtası. Izgaralar; istifte en alt sırada ve tek sıralı istiflerde kullanılır, Bunlar çatallı istif araçları ile kaldırılmaya elverişli değillerdir. Bak. "dead skid", "live skid", "semilive skid"
SKIDDING : English Turkish military
SAVRULMA:Uçağın dönüşte dış tarafa kayması. Bu hal, uçağın koordineli olmayan yatışından ileri gelir
SKILL : English Turkish military
YETENEK, BECERİ, MELEKE, USTALIK:
SKILL LEVEL : English Turkish military
USTALIK SEVİYESİ, EHLİYET SEVİYESİ:Belirli bir askeri işi yapmak için gerekli ehliyet derecesi ve bir askeri meslek ihtisasında bir şahsın gösterdiği ustalık derecesi
SKILLED LABORER : English Turkish military
KALİFİYE İŞÇİ:Belirli bir işi yapabilecek kabiliyette ve niteliğe sahip işçi
SKILLED RATING : English Turkish military
SANATKARLIK DERECESİ:Askerlikte işe yarayacak bir sanata sahip bulunan ve asgari bir nezaretle orduya mükemmel iş yapabilecek olan bir erin dahil bulunduğu sınıflandırma
SKIM MINESWEEPING : English Turkish military
SIĞ SU MAYIN TARAMASI:Nispeten sığ sularda ve sualtı engelleri veya kaya çıkıntıları bulunan mahallerde telle yapılan mayın taraması
SKIMOBILE : English Turkish military
KAYAKLI ARAÇ:Derin karlı bölgelerde harekat için öze. l imal edilmiş motorlu araç. Yarı tırtıllı ve zırhsız olan bu aracın ön kısmı kayaklar üzerine oturmuştur ve doğrultusu kayaklar tarafından verilir
SKIN PAINT : English Turkish military
RADAR BELİRTİSİ:Bir cisimden yansıyan radar sinyalinin sebep olduğu radar belirtisi
SKIN TONEDOWN : English Turkish military
DERİNİN GİZLENMESİ:E1 ve göz derisinin çevre tonuna uydurulması
SKIN TRACKING : English Turkish military
RADAR TAKİBİ:Bir cismin radar belirti (skin paint) araçları ile takibi
SKINNER BASIN : English Turkish military
TABAK HAVUZU, SEPİCİ HAVUZU:Bak. "delage collection pond"
SKIP BOMBING : English Turkish military
SEKTİRME BOMBARDIMANI:Bombanın, yerde veya su üzerinde kayacak veya sekecek şekilde ve yer veya su seviyesinde bulunan bir hedefe vuracak kadar alçaktan atılması suretiyle yapılan bir bombardıman usulü. Ayrıca bakınız: "minimum altitude bombing"
SKIP DISTANCE : English Turkish military
ÖLÜ BÖLGE MESAFESİ, ÖLÜ BÖLGE UZAKLIĞI:İyonosferde asgari bir bakış açısı mevcuttur ve belirli frekanstaki bir gök (iyonosfer) dalgası daha küçük bir açıda yansıtılmaz, dış uzaya intikal eder. Dolayısıyla bir radyo vericiyi çevreleyen ve içinde gök dalgası alınmayan bir bölge mevcut bulunmaktadır. Gök dalgasının alınması mümkün olan asgari mesafeye ölü bölge mesafesi denir
SKIP IT : English Turkish military
BİR HAVA ÖNLEMESİNDE "TAARRUZ ETME", " TAARRUZU DURDUR", "ÖNLEMEYİ DURDUR" ANLAMLARINDA KOD:
SKIP ZONE : English Turkish military
ATLAMA BÖLGESİ:Bak. "dead space"
SKIP-GLIDE BOMBER : English Turkish military
SEKİP SÜZÜLEN BOMBARDIMAN ARACI:Büyük boy roket güçlü kademelerle atmosfer üstüne sevkedilmiş ve çekiş gücü tükenmeden daireye yakın bir yörüngede dönüşe geçmiş kanatlı bir araç. Dünya çekim kuvveti dışındaki bu bombardıman aracı, görevini tamamlamak için, bu noktadan itibaren dünya çevresinde dönerken atmosfer üst bölgeleri dışına sekip sıçrayarak dalgalı bir yörünge takip eder
SKIRMISH : English Turkish military
HAFİF MÜSADEME, ÇATIŞMA:Dağınık küçük birlikler arasında cereyan eden ve nispeten hafif geçen çarpışma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani