Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
SYNCHRO : English Turkish military

SENKRON, ZAMANDAŞ, EŞZAMAN:Ateş idare malzemesinde kullanılan otomatik bir senkron cihazı. Bu cihaz, herhangi bir noktaya tekabül eden açısal değeri elektriki bir sinyale veya elektriki bir sinyali açısal değere çevirir. Buna (selsyn), (self-synchronous unit), (autosyn) ve İngilizlerde (magslip) denir

SYNCHRO-RECEIVER : English Turkish military

SENKRO ALMAÇ:Milini bir senkro transformatöründen intişar eden elektrik sinyallerine göre tanzim eden senkron cihazı

SYNCHRODIFFERENTIAL : English Turkish military

SENKRO DİFERANSİYELİ:Milini, iki senkro göndermecinden intişar eden sinyallerin toplamına veya farkına göre tanzim eden senkro cihazı

SYNCHRONIZATION : English Turkish military

SENKRONİZASYON:Hedefi çapraz kılların merkezinde sabit tutmak için, bir bombardıman nişan aletinin irtifa, sürat ve uçağın yana düşmesine göre ayarlanması

SYNCHRONIZE : English Turkish military

SENKRONİZE ETMEK, EŞZAMANLI KILMAK:İki veya daha çok alet, mekanizma veya mekanizma parçalarını aynı zamanda, aynı sürat veya ahenkte çalıştırmak. Örneğin, bir uçakta dönmekte olan pervanenin kanatları arasından mermilerin geçmesi için makinalı tüfekleri ayar etmek gibi. Dönen pervanenin kanatları arasından mermilerin geçmesi için, uçak pervanesi ile ahenkli olarak ateş eden uçak makinalı tüfeği veya top

SYNCHRONIZING SYSTEM : English Turkish military

SENKRONİZASYON TERTİBATI:Uçakta dönen pervane kanatlarının arasından ateş etmeleri için, makinalı tüfek veya topların ateşini ayarlayan tertibat

SYNCHROTRANSFORMER : English Turkish military

SENKRO TRANSFORMATÖRÜ:Kendi mil durumu ile bir senkro göndermecinin mil durumu arasındaki farkla orantılı olarak bir elektrik sinyali meydana getiren senkron

SYNCHROTRANSMITTER : English Turkish military

SENKRO GÖNDERMECİ:Mil durumuna uygun elektriki sinyal gönderen senkron

SYNCHRUSCOPE : English Turkish military

SENKROSKOP:Üzerinde meydana gelen palslar veya dalga şekilleri görülebilen ve her pals için, tekerrür durumuna bakılmaksızın, bir tarama meydana getiren, böylece birden çok siklin görülmesini temin eden bir tarayıcı jeneratöre sahip hassas bir osiloskop

SYNERGIC ASCENT : English Turkish military

SİNERJİK TIRMANIŞ:Bir hava-uzay aracının sinerjik bir eğri ile tırmanışı

SYNERGIC CURVE : English Turkish military

SİNERJİK EĞRİ:Bir hava uzay aracının tırmanışı için çizilmiş ve füze veya araca, yakıtta en elverişli, tasarrufla en elverişli hızı vermek üzere tespit edilmiş bir eğri

SYNOPTIC CHART : English Turkish military

SİNOPTİK HAVA DURUMU HARİTASI:Bak. "synoptic weather chart"

SYNOPTIC SITUATION : English Turkish military

SİNOPTİK HAVA DURUMU:Belirli bir zamanda, geniş bir bölge üzerinde hüküm süren atmosferik şartlar. Bunlara ait esaslar, geniş şekilde dağıtılmış olan gözetleme istasyonları şebekesinden, aynı zamanda elde edilir. Elde edilen esaslar normal olarak hava tahmini (weather forecasting) maksatlarıyla kullanılır

SYNOPTIC WEATHER CHART : English Turkish military

SİNOPTİK HAVA DURUMU HARİTASI:Arz yüzeyinde geniş bir sahayı kaplayan ve üzerinde belirli zamanda çeşitli noktalarda müşahede edilen hava durumları çizilen bir hava haritası. Buna (synoptic chart) da denir

SYNTHESIS : English Turkish military

İSTİHBARAT SENTEZİ:İstihbaratta; işlenmiş bilgilerin son yorumlama maksadıyla diğer bilgiler ve istihbarat ile birlikte incelenmesi ve birleştirilmesi

SYNTHESIS EXERCISE : English Turkish military

SENTETİK TATBİKAT:Düşman ve/veya dost kuvvetlerin, elektronik veya diğer vasıtalarla, simulatör, radar skopları veya diğer eğitim cihazlarında üretildiği, gösterildiği ve hareket ettirildiği bir tatbikat

SYNTHETIC : English Turkish military

SENTETİK:Evvelce verilmiş kripto malzeme ve dökümanlarından istifade etmek suretiyle, mahalli olarak yapılan kripto malzemesiyle ilgili

SYNTHETIC DRY CLEANING SOLVENT : English Turkish military

SENTETİK KURU TEMİZLEME MAHLULÜ:Bak. "chlorinated hydrocarbon"

SYNTHETIC EQUIPMENT TRAINER : English Turkish military

SENTETİK EĞİTİM VASITASI:Özel suretle imal edilmiş ve eğitim maksadıyla, sistem çalışması bir bileşim haline getirilmiş bir eğitim cihazı. Buna bir örnek olarak sentetik otomatik test konsolu gösterilebilir. Teçhizatın müşterek çalışmasında rastlanılacak tüm muhtemel belirtileri ve belirti şekillerini tecessüm ettiren bir düzeni programlama maksadıyla, hakiki test konsolu üzerindeki düzen; burada, özel surette ve büyük ölçüde sadeleştirilmiş bir dolaşım halinde kopya edilmiştir. Böyle bir cihazdan, münferit şahısların, füze sisteminin muayenesi, hizmete hazırlanması, kontrolu için, otomatik test cihazını kullanmada takip edilecek usulleri öğrenmeleri ve bu usuller üzerinde çalışma yapmaları bakımından bir vasıta olarak faydalanılır

SYNTHETIC TRAINER : English Turkish military

SENTETİK EĞİTİM VASITASI, LİNK:Bak. "synthetic equipment trainer" ve "trainer"

SYSTEM : English Turkish military

DÜZEN, DİZGİ, SİSTEM:Belirli bir görev veya görevlerin başarıyla ifası yolunda karşılıklı faaliyet ve bağımlılıkla birleştirilmiş ve düzenlenmiş usul ve kaynakların tertiplenmiş her türlü ana unsur

SYSTEM ANALYST : English Turkish military

SİSTEM ÇÖZÜCÜ, SİSTEM ÇÖZÜMLEYİCİ:Bir füze sistemi veya diğer sistemlerin teknik esasları hakkında geniş bilgiye sahip bulunan ve hatalı durumdaki belli bir cihaza veya cihazlara okunan bilgi bariz şekilde uyar-uymaz (go-no-go) mahiyet göstermediği zaman, otomatik test cihazı üzerinde görülen arızalı çalışma belirtilerinin anlamını tahlil edecek kabiliyette olan şahıs

SYSTEM CHECKER : English Turkish military

SİSTEM KONTROLÖRÜ, SİSTEM KONTROLCÜSÜ:Füze veya araç sistemini veya ana parçalarını muayene, hizmete hazırlama veya kontrol için otomatik test teçhizatını çalıştıran şahıs. Normal çalışma durumuna ve sistem veya ana parçaların kusurlu çalışma belirtilerine dikkat eder. Test teçhizatı üzerinde okunanlarla, sökülmek veya değiştirilmek üzere muayene edilmiş noktaların görünüşü arasındaki ilişkiyi gösteren Topoğrafik sistem diyagramında değişikliğe bakarak, test teçhizatındaki arıza belirtileriyle kusurlu teçhizat parça veya parçaları arasında münasebet kurar

SYSTEM DEVELOPMENT PROJECT : English Turkish military

SİSTEM GELİŞTİRME PROJESİ:Aşağıdaki hususlarla ilgili faaliyet veya görevler: a. İhtiyaç duyulan veya tavsiye edilen yeni bir otomatik bilgi sisteminin planı veya gelişme durumu. b. Buna ait şartnamenin standart dokümanlar haline getirilmesi. c. Geliştirilmiş hususların veya usullerin, icabında tatbiki olarak görülmesi

SYSTEM INDICATOR : English Turkish military

SİSTEM GÖSTERGESİ:Belirli bir haberin kriptolanmasında kullanılan özel. anahtar malzemesini tanıtmak için faydalanılan bir sembol grubu