English To Turkish
BINARY SEARCH : English Turkish
ikili arama, bölerek arama, her döngüde arama parametrelerinin yarıya indirilmesiyle yapılan arama
BINARY STARS : English Turkish
iki yıldız, çıplak gözle bakıldığında ayırt edilemeyen iki yıldız
BINARY SYNCHRONIZATION : English Turkish
n. çift senkronizasyon, çift eşleme, çoğunlukla anasistem bilgisayarları tarafından kullanılan çift kod eşlemeli veri iletişimi, BISYNC
BINARY SYSTEM : English Turkish
ikili sistem, çiftli sistem, birimleri çift güçte olan sistem; birbirinin etrafında dönen ikili yıldız sistemi
BINATIONAL : English Turkish
adj. iki uluslu, iki ulusla ilgili, iki ulusa özgü
BINAURAL : English Turkish
adj. binoral, iki kulaklı, her iki kulak için de amaçlanmış; iki kulağı olan
BINAURALLY : English Turkish
adv. stereofonik bir şekilde, binoral bir şekilde, iki kulaklı bir şekilde (her iki kulak için de amaçlanmış; iki kulağı olan)
BIND : English Turkish
n. bağlayan şey, bağlı nota işareti
BIND : English Turkish
v. bağlamak; ciltlemek; tutturmak, tutmak; engel olmak; usandırmak; donmak (beton), sarmak, sargılamak
BIND A BARGAIN : English Turkish
pazarlığı bağlamak
BIND ONESELF TO : English Turkish
-e kendini bağlamak,
e kendini adamak,
nin yükümlülüğü altına girmek;
ye kendini iliştirmek, ile kendinin bağlamak
BIND OVER : English Turkish
göz hapsine mahkûm etmek, suçlanan kimsenin duruşmasına kadar göz hapsinde tutulması yönünde mahkeme tarafından emir verilmek (Hukuk)
BINDABLE : English Turkish
adj. ip veya bağ ile bağlanabilir olma
BINDER : English Turkish
n. ciltçi; cilt, kap; bağlayıcı madde; bağ, kuşak, geçici anlaşma, biçerbağlar,
BINDERY : English Turkish
n. ciltevi
BINDING : English Turkish
n. ciltleme, cilt
BINDING : English Turkish
adj. bağlayıcı, bağlayan
BINDING AGENT : English Turkish
n. bağlayıcı madde
BINDING AGREEMENT : English Turkish
ağlayıcı anlaşma, bağlayıcı sözleşme, sona erdirilemeyen sözleşme, ihlal edilemeyen anlaşma
BINDING ARRANGEMENT : English Turkish
ağlayıcı düzenleme, sona erdirilemeyen düzenleme, ihlal edilemeyen düzenleme
BINDING DECLARATION : English Turkish
ağlayıcı deklarasyon, uyma gerektiren beyan, uyulmayı gerektiren açıklama
BINDING LAW : English Turkish
n. bağlayıcı yasa
BINDING MACHINE : English Turkish
cilt makinesi, ciltleme makinesi, kaplama makinesi, gevşek kâğıt sayfalarını kitap veya ped halinde bir araya getiren makine; iki veya daha fazla öğeyi bir araya getiren makine
BINDING POINT : English Turkish
ağlama noktası, iliştirme noktası, elektrikli veya mekanik bileşenlerin bağlantı yeri
BINDING POST : English Turkish
n. ekleme halkası, bağlama ucu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani