Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BINOCULARLY : English Turkish

adv. binoküler bir şekilde, iki gözle

BINOCULARS : English Turkish

n. dürbün

BINOMIAL : English Turkish

adj. iki terimli, iki isimli

BINOMIAL THEOREM : English Turkish

n. binomial teoremi, ikiterimli teorem, Newton iki terimlisi, herhangi bir kuvveti alınmış bir binomialin büyütülmesini sağlayan matematik formülü

BINOMINAL : English Turkish

adj. iki isimli

BINOMINAL THEOREM : English Turkish

Sir Isaac Newton tarafından geliştirilmiş olan cebirsel teorem, binomial teoremi, ikiterimli teorem, Newton iki terimlisi, herhangi bir kuvveti alınmış bir binomialin büyütülmesini sağlayan matematik formülü

BINT JABAL : English Turkish

n. güney Lübnan'da bir köy

BINTURONG : English Turkish

n. misk kedisi, kabarık uzun siyah kılları ve kavrama özellikli kuyruğu olan ve ağaçlarda yaşayan misk kedisi (güneydoğu Asya'ya özgüdür)

BINUCLEAR : English Turkish

adj. iki çekirdekli

BINUCLEATE : English Turkish

adj. iki çekirdekli

BINYAMIN : English Turkish

n. bir erkek adı (İbranice); bir soyadı (İbranice)

BINYAMIN BEN-ELIEZER : English Turkish

(1936 doğumlu) İsrailli siyasetçi, One Israel (Tek İsrail) Partisi'nin bir üyesi, İsrail'in 15'inci parlamento kabinesinin Savunma Bakanı

BINYAMIN NETANYAHU : English Turkish

Benjamin Netanyahu (1949 doğumlu) İsrail Başbakanı (Mart 2009 itibariyle ikinci dönemini geçirdi;
1999 yılları arasında da aynı görevde bulundu), İsrailli siyasetçi, İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak görev yaptı (
1984), İsrail'in eski Maliye Bakanı

BINYAMINA : English Turkish

n. İsrail'de bir kasaba

BINYANEI HAUMMA : English Turkish

n. Kudüs'te (İsrail) bir kültür ve kongre merkezi

BIO : English Turkish

pref. yaşam, hayat, canlı, öz (Yunanca)

BIOACCUMULATE : English Turkish

v. bir maddeyi biyolojik bir sistemde toplamak

BIOACCUMULATION : English Turkish

n. biyoakümülasyon, biyobiriktirme, zehirli maddelerin toplanması, zararlı maddelerin toplanması; vücuttaki yabancı maddelerin toplanması

BIOACOUSTICS : English Turkish

n. biyoakustik, canlı organizmaların çıkardıkları sesleri inceleyen bilim dalı

BIOACTIVE : English Turkish

adj. biyoaktif, biyoetken, canlı bir organizma üzerinde etkili, canlı organizmaları etkileyebilme becerisi

BIOASSAY : English Turkish

n. biyotahlil, biyoanaliz, bir maddenin organizmaların gelişimi üzerindeki etkisinin incelenerek biyolojik fonksiyonunun belirlenmesi

BIOASTRONAUTICAL : English Turkish

adj. uzay biyolojisiyle (uzay yolculuğunun canlı organizmalar üzerindeki etkilerini inceleyen bilimle) ilgili, uzay biyolojisine özgü

BIOASTRONAUTICS : English Turkish

n. uzay yolculuğunun canlı organizmalar üzerindeki etkilerini inceleyen bilim

BIOAVAILABILITY : English Turkish

n. biyoelverişlilik, bir ilaç (veya başka bir maddenin) emilme ve fizyolojik olarak aktif bir biçimde ortaya çıkma ölçüsü veya oranı

BIOCATALYST : English Turkish

n. biyokatalist, biyokimyasal reaksiyon katalisti, biyokimyasal tepkime hızlandırıcısı