Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
AUTO-ANTITOXIN : English Turkish Medicals

Hastalığa karşı korunmada vücut tarafından oluşturulan antitoksin

AUTO-EROTICISM : English Turkish Medicals

Cinsel içgüdünün kendi kendini tatmini

AUTO-IMMUNITY : English Turkish Medicals

sebebi bilinmeyen, anormal bir bağışıklık reaksiyonu

AUTO-IMMUNIZATION : English Turkish Medicals

Bir kimsenin kendi vücudunda bulunan bir unsura karşı hassa duruma gelmesi

AUTO-INFECTION : English Turkish Medicals

Vücutta bulunan veya vücudun bir tarafından diğer bir tarafına, örneğin parmakla iletilen organizmaların sebep olduğu enfeksiyon, otoenfeksiyon

AUTOAGGLUTINATION : English Turkish Medicals

kii eritrositlerinin, kendi kanında oluşan aglutininler sebebiyle kümeleşme (aglütinasyon) göstermesi hali, otoaglütinasyon

AUTOAGGLUTININ : English Turkish Medicals

Kişi kanında oluşarak kedi eritrositlerinin aglütinasyonuna sebep olan agglutinin, otoaglütinin

AUTOANTIGEN : English Turkish Medicals

Kişide otoantikor oluşmasına sebep olan doku antijeni

AUTOCHTHONOUS : English Turkish Medicals

Meydana geldiği yerde bulunan, asıl yerinde bulunan;
Dışardan etkilenmeksizin kendi içinden gelişen, kendisinden oluşan

AUTOCINESIS : English Turkish Medicals

İstemli hareket

AUTOCLASIS : English Turkish Medicals

Kendi kendini tahrip etme, kendi içinden yıkılma

AUTOCLAVE : English Turkish Medicals

a) Yüksek basınçlı buhar kullanarak sterilizasyon yapan bir aygıt. b) Bir otoklavda yapılan sterilizasyon

AUTODIAGNOSIS : English Turkish Medicals

Kendi hastalığını teşhis, otodiyagnostik

AUTODIGESTION : English Turkish Medicals

Vücut dokularının kendi kendini sindirmesi

AUTOEROTIC : English Turkish Medicals

Kendi vücudundan cinsel haz alan

AUTOEROTISM : English Turkish Medicals

Kişide cinel dürtü ve arzunun kendine yönelik oluşu, kendi vücudundan cinsel haz alma, kişinin kendi vücudu aracılığıyla cinsel tatmine erişmesi

AUTOFECUNDATION : English Turkish Medicals

Kendin kendine aşılanma (ilkah)

AUTOGAMY : English Turkish Medicals

Anı hücre çekirdeğinin bölünmesinin oluşan iki kromozom kitlesinin birleşmesi suretiyle meydanag elen döllenme, kendi kendini dölleme

AUTOGENESIS : English Turkish Medicals

n.
Kendi kendine canlılık kazanma, cansız maddenin kendiliğinden hayatiyet kazanması;
Vücut içindeng elişme, organizma içinden kaynaklanma

AUTOGENOUS : English Turkish Medicals

Kendi kendine meydana gelen, endojen

AUTOGRAFT : English Turkish Medicals

Diğer bir yerine aktarılmak üzere hastanın kendisinden alınan doku parçası, otogref

AUTOHEMOTHERAPY : English Turkish Medicals

Hastanın damarından alınan kanın hemen aynı şahsın kas içine şırıngası, otohemoterapi

AUTOHYDROLYSIS : English Turkish Medicals

Kendi kendini eritme, kendi kendine erime

AUTOIMMUNE : English Turkish Medicals

Kendi dokularındaki antijenlere karşı antikor oluşması ile ilgili, bu nitelikle belirgin, otoimmün

AUTOINOCULATION : English Turkish Medicals

Kendi vücudundan alınan bir madde ile aşılanma