English To Turkish
DETERIORATE : English Turkish Medicals
Fenalaştırmak, bozmak, aşağılamak, çürütmek;
Fenalaşmak, bozulmak, çürümek
DETERIORATION : English Turkish Medicals
Bozulma, kötüleşme;
Bozukluk hali, kötüleşme hali
DETERIORATIVE : English Turkish Medicals
Bozukluk veya bozukluk hali ile ilgili;
Bozulma veya kötüleşme gösteren
DETERMINATION : English Turkish Medicals
Kan v.s.'nin muayyen noktaya akışı veya hücumu
DETERMINER : English Turkish Medicals
Tayin edici, tayin edici faktör
DETERMINISM : English Turkish Medicals
Doğa'daki her olayın, dolayısıyla insanın tüm faaliyet ve davranışlarının kendi iradesi dışında seyreden bazı faktörlere tabi olduğunu ileri süren teori, gerekircilik
DETHYROIDISM : English Turkish Medicals
Tiroid bezi'nin çıkarılışından sonra meydana gelen, tiroid hormonu eksikliğine bağlı bazı belirtilerle karakterize durum
DETONATION : English Turkish Medicals
Maddenin patlaması sonucu çıkan şiddetli ses, patlama, infilak
DETORSION : English Turkish Medicals
Büküklüğün düzeltilmesi, eğriliğin normal hale getirilmesi
DETOXICATE : English Turkish Medicals
Zehrini çıkarmak
DETOXICATION : English Turkish Medicals
Bir zehirin veya ilacın meydana getirdiği toksik etkileri azaltma veya ortadan kaldırma;
Toksik nitelikte bir maddenin vücutta daha az toksik bir maddeye çevrilmesi, metabolik detoksikasyon
DETOXIFICATION : English Turkish Medicals
Zehirini çıkarma
DETOXIFY : English Turkish Medicals
Bakınız: Detoxycate
DETRITION : English Turkish Medicals
Sürtünme veya benzeri sebeplerle bir organ veya oluşum yüzeyinin yenmesi, yenme, aşınma
DETRITUS : English Turkish Medicals
Aşınma suretiyle meydana gelen maddeler, çözünüp dağılma ürünleri
DETRUNCATION : English Turkish Medicals
Doğumun imkansız olduğu durumlarda fetüs başını gövdesinden ayırma, dekapitasyon
DETRUSOR : English Turkish Medicals
İdrar kesesinin adalesi
DEUTERANOPIA : English Turkish Medicals
Yeşil renk körlüğü
DEUTERO-ALBUMOSE : English Turkish Medicals
Suda veya tuzlu eriyiklerde eriyebilen albümoz
DEUTOPLASM : English Turkish Medicals
Döllenmiş ovum'da embriyo'nun gelişmesi için gerekli gıda maddelerinin, sarı granüller halinde içinde bulunduğu oluşum, yolk
DEVASCULARIZATION : English Turkish Medicals
Herhangi bir vücut bölgesinde kan akımının kesilmesi
DEVELOPMENT : English Turkish Medicals
Açılma, gelişme, gelişim, inkişaf
DEVIANCE : English Turkish Medicals
Normalden sapma, nomalden uzaklaşma, düşünüş ve davranış bakımından normal kabul edilen durumun dışına çıkma
DEVIATION : English Turkish Medicals
Sapma, sapınç, normal yerini değiştirme
DEVICE : English Turkish Medicals
Araç, alet
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani