Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

ELBOW : English Turkish Medicals

Dirsek

ELECTION : English Turkish Medicals

Seçme

ELECTIVE AFFINITY : English Turkish Medicals

Kimyasal bir maddenin bileşiminde başka özel bir maddeyi tercih eğilimi

ELECTOANESTHESIA : English Turkish Medicals

Elektrikle yapılan anestezi

ELECTRIC(AL) : English Turkish Medicals

Elektriğe ait, elektriki, elektrikli

ELECTRICITY : English Turkish Medicals

Elektrik

ELECTRIZATION : English Turkish Medicals

Elektriklenme

ELECTRO-OCULOGRAM : English Turkish Medicals

Orbita yakınında cilt üzerine yerleştirilen elektrodlar aracılığı ile, göz kürenin ön veya arka kısımları arasındaki potansiyel farkının, ayrıca gözün pozisyon ve hareketlerinin yazılı olarak kaydedilmesi

ELECTROANALYSIS : English Turkish Medicals

Elektrik akımı ile yapılan kimyasal tahlil, elektroanaliz

ELECTROBIOLOGY : English Turkish Medicals

Canlı organizmaların elektrikle münasebeti ilmi, elektro-biyoloji

ELECTROCARDIOGRAM : English Turkish Medicals

Kalbte uyarımı sağlayan elektrik akımının zaman ve voltaj değişkenleirne tabi olarak kaydedilmesinden elde edilen çizgi

ELECTROCARDIOGRAPH : English Turkish Medicals

Elektrokardiyogramı kaydeden cihaz, elektrokardiyograf

ELECTROCARDIOGRAPHYY : English Turkish Medicals

Kalbin çalışmasından doğan aksiyon akımlarının yazılması

ELECTROCAUTERIZATION : English Turkish Medicals

Dokuları ucundan elektrik akımı geçen platin tel aracılığıyla yakma, elektrokoterizasyon

ELECTROCAUTERY : English Turkish Medicals

Dokuyu elektrikle yakma, elektrokoter

ELECTROCHEMISTRY : English Turkish Medicals

Kimyasal elektrik, elektroşimi, elektriğin mühim bir rol oynadığı kimya olaylarından bahseden bilim

ELECTROCISION : English Turkish Medicals

Organların elektrik akımı ile çıkarılması elektrikle yapılan ameliyat

ELECTROCOAGULATION : English Turkish Medicals

yüksek frekanslı ceryanla dokuların bazı kısımlarının pıhtılaştırılması

ELECTROCOAGULATOR : English Turkish Medicals

Elektrokoagülasyon amacıyla kullanılan alet, elektrokoagülatör

ELECTROCUTE : English Turkish Medicals

Vücuttan elektrik akımı geçmesi sonucu ölmek;
Vücuttan elektrik akımı geçirerek öldürmek

ELECTROCUTION : English Turkish Medicals

Vücuttan elektrik akımı geçmesi (elektrik çarpması) sonucu ölme;
Vücuttan elektrik akımı geçirerek öldürme, elektrik sandalyesinde idam etme

ELECTRODE : English Turkish Medicals

Elektrod, bir galvanik bataryanın iki kutbundan biir

ELECTRODESSICATION : English Turkish Medicals

Cerrahi diyatermi tekniği

ELECTRODIAGNOSIS : English Turkish Medicals

Elektrikle teşhis, sinir ve kasların elektrik akımına karşı verdikleri reaksiyon

ELECTROENCEPHALOGRAM : English Turkish Medicals

Eletroensefalografın kaydettiği çizgi