Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
HEPATOTHERAPY : English Turkish Medicals

Tedavi amacıyla karaciğer veya karaciğer özü kullanılması;
Karaciğer hastalığının teadvisi

HEPATOTOMY : English Turkish Medicals

Karaciğere kesit yapma, kesit yaparak karaciğeri açma, Repatotomi

HEPATOTOXEMIA : English Turkish Medicals

Karaciğerden kaynak alan kan zehirlenmesi, hepatotoksemi

HEPATOTOXIN : English Turkish Medicals

Karaciğer hücrelerini yokeen bir toksin, hepatotoksin

HEPERALDOSTERONISM : English Turkish Medicals

See Aldosteronism

HEPTAD : English Turkish Medicals

Yedi atom hidrojene muadil bir atom, yedi kıymetli bir atom

HEPTAPLOIDY : English Turkish Medicals

Hücrenin türe has haploid kromozom sayısının yedi katına sahip oluşu

HEPTOGRAM : English Turkish Medicals

Karaciğerin röntgen filmi;
Karaciğer atımlarını gösteren çizelge

HEPTOSE : English Turkish Medicals

Molekülünde 7 karbon atom ihtiva eden bir şeker maddesi

HERB : English Turkish Medicals

Tat verici veya ilaç olarak kullanılan herhagni bir bitki veya ot, şifalı bitki

HERBAL : English Turkish Medicals

İlaç olarak kullanılan bitkilerle ilgili, şifalı bitkilree ait;
Şifalı bitkiler hakkında yazılmış kitap

HERBALIST : English Turkish Medicals

Hastalıkların tedavisinde bir kısım bitkilrei hünerle kullanan kimse;
Şifalı otları toplayan ve satan kimse;
Nebatat alimi, botanist

HERBIVOROUS : English Turkish Medicals

Ot yiyen, yeşillikle beslenen

HEREDITABLE : English Turkish Medicals

Kalıtımla geçebilen, kalıtsal

HEREDITARY : English Turkish Medicals

a.Bakınız: Familial

HEREDITY : English Turkish Medicals

İrsiyet, soydanlık, kalıtım

HEREDOFAMILIAL : English Turkish Medicals

Bazı ailelerde kalıtsal olarak görülen

HEREDOIMMUNITY : English Turkish Medicals

Kalıtım yoluyla anne veya babadan çocuğa geçen bağışıklık, kalıtsal bağışıklık

HEREDOPATHIA : English Turkish Medicals

Elde edilen herhangi bir patolojik durum (hal), heredopati

HEREDOSYPHILIS : English Turkish Medicals

Konjenital frengi

HERITABLE : English Turkish Medicals

Kalıtımla geçebilen, kalıtsal, irsi

HERITAGE : English Turkish Medicals

Kalıtımla geçen özellik veya özellikler, kalıt;
Geçmişten kalan miras, atalardan kalan herhangi bir şey (kültür, adet, gelenek v.s.)

HERMAPHRODISM, HERMAPHRODITISM : English Turkish Medicals

Hem erkek hem de dişi organalra sahip olma, hem erkek hem dişilik (
20 milyon insanda bir görülür), Hermafrodizm, hünsalık, erselik

HERMAPHRODITE : English Turkish Medicals

Hem erkek hem dişi (kimse), Hermafrodit, hünsa

HERMAPHRODITIC(AL) : English Turkish Medicals

Hem erkek hem dişiliğe ait;
Hem erkek hem dişi olan, hünsa