Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

INFRAVERSION : English Turkish Medicals

Gözün aşağıya çevrili olması

INFUNDIBULAR : English Turkish Medicals

İnfundibulum ile ilgili;
Huni şeklinde

INFUNDIBULIFORM : English Turkish Medicals

Hunibiçim, hunimsi

INFUNDIBULOMA : English Turkish Medicals

Hipofiz sapı tümörü, infondibülom

INFUNDIBULUM : English Turkish Medicals

(infundibula).
Huni;
Huni şeklinde geçit

INFUSION : English Turkish Medicals

Enfüzyon, damarlara zerketme;
Müessir elementlerini elde etmek için bir maddenin kaynatılması;
Kaynatma ile elde edilen eriyik

INFUSUM : English Turkish Medicals

Herhangi bir bitkisel maddenin suda bırakılması veya kaynatılması sonucu elde edilen sıvı, özü çıkarılan maddenin eriyiği

INGEST : English Turkish Medicals

Midesine indirmek (yemek)

INGESTA : English Turkish Medicals

T aam, yiyecek ve içecekşeyler

INGESTION : English Turkish Medicals

Yeme, besin maddelerinin ağızdan, yutma sonucu mideye geçmesi;
Herhangi bir yabancı maddenin fagosit tarafından kendi içine alınması

INGRAVESCENT : English Turkish Medicals

Şiddeti yavaş yavaş artan, ağırlaşan (hastalık)

INGREDIENT : English Turkish Medicals

Bir karışımı veya bileşiği oluşturan maddelerden her biri

INGROWING : English Turkish Medicals

a.İçeriye doğru büyüyen

INGUIN : English Turkish Medicals

(inguina). Kasık

INGUINAL : English Turkish Medicals

Kasığa ait, inguinalis

INGUINODYNIA : English Turkish Medicals

Kasıkta hissedilen ağrı, kasık ağrısı

INGUINOSCROTAL : English Turkish Medicals

Kasık ve skrotum'la ilgili

INHALANT : English Turkish Medicals

Havayı içine çeken;
İçine doğru soluk çekme;
Solukla içeriye çekilen ilaç

INHALATION : English Turkish Medicals

Buğu, gaz veya ufak damlacıklar haline getirilmiş sıvıların solukla alınması, inhalasyon

INHALE : English Turkish Medicals

Solukla içeriye çekmek,teneffüs etmek, nefes almak

INHALER : English Turkish Medicals

Solukla içeri çeken kimse;
Solukla içeri çekmeğe mahsus ilaçları veren alet

INHERENT : English Turkish Medicals

Tabiatında mevcut bulunan;
Ana ve babadan edinilmiş vasıflara (hususiyetlere) ait

INHERITABLE : English Turkish Medicals

Kalıtımla geçebilen, kalıtsal, irsi

INHERITANCE : English Turkish Medicals

Kalıtsal özelliklerin anne ve babadan çocuğa geçmesi, soyaçekim, irsiyet, kalıtım;
Kalıtım yoluyla anne-babadan çocuğa geçen özellikler, kalıt

INHERITED : English Turkish Medicals

Anne babadangeçen, atalardan geçen, atalardan gelen