Multilingual Turkish Dictionary English

DEPOSITION : English Turkish Nuclear Science

kireçlenme

DEPRESSURIZATION : English Turkish Nuclear Science

asınç azaltma

DEPTH DOSE : English Turkish Nuclear Science

derinlemesine doz,derin doz

DEPTH OF PENETRATION : English Turkish Nuclear Science

nüfuziyet derinliği

DEPTH SCAN : English Turkish Nuclear Science

derinliğine tarama

DEPURATION : English Turkish Nuclear Science

temizlenme

DERIVED AIR CONCENTRATION : English Turkish Nuclear Science

türetilmiş hava konsantrasyonu, türetilmiş hava derişimi

DERIVED DOSE LIMITS : English Turkish Nuclear Science

türetilmiş doz limitleri

DERIVED LIMIT : English Turkish Nuclear Science

türetilmiş limit,türetilmiş sınır

DESICCATIVE : English Turkish Nuclear Science

kurutucu

DESICCATOR : English Turkish Nuclear Science

kurutma cihazı

DESIGN : English Turkish Nuclear Science

tasarım

DESIGN BASIS ACCIDEN : English Turkish Nuclear Science

tasarıma esas alınan kaza,tasarıma esas kaza

DESIGN BASIS FOR EXTERNAL ENENT : English Turkish Nuclear Science

dış olaylar için tasarım esasları,tasarıma esas olan dış olaylar

DESIGN BASIS NATURAL EVENTS : English Turkish Nuclear Science

tasarıma esas alınan doğal olaylar,tasarıma esas doğal olaylar

DESIGN REVIEW : English Turkish Nuclear Science

tasarımın gözden geçirilmesi

DESIGNER : English Turkish Nuclear Science

tasarımcı

DESTRUCTIVE : English Turkish Nuclear Science

tahribatlı

DETECTION : English Turkish Nuclear Science

tesbit etme,algılama, bulma,tanıma

DETECTION LIMIT : English Turkish Nuclear Science

ölçülebilen en küçük değer,ölçme/dedeksiyon sınırı

DETECTOR : English Turkish Nuclear Science

dedektör,algılayıcı

DETECTOR EFFICIENCY : English Turkish Nuclear Science

dedektör verimi,algılayıcı verimi

DETECTOR, RADIATION : English Turkish Nuclear Science

adyasyon dedektörü

DETERIORATION : English Turkish Nuclear Science

ozulma

DETERMINATION : English Turkish Nuclear Science

tayin etme