English
AIR-CONDITION : English Turkish
v. havayı temizlemek, klima sistemi kurmak; bir odada veya binada nemi ve dereceyi soğutmak ve kontrol etmek
AIR-CONDITIONED HALL : English Turkish
iklimlendirilmiş salon, klima tarafından soğutulan salon
AIR-FRESHENER : English Turkish
oda spreyi, havadaki tozu ve kokuları ortadan kaldıran bir şey
AIR-LAUNCHED ANTI-RADIATION MISSILE : English Turkish
Hava Atışlı Antiradyasyon Füzesi; ALARM, kızılötesi göndericisiyle hedeflerine yoğunlaşan ve üzerlerinde ısı yayan bir füze
AIR-PHOTO RECONNAISSANCE : English Turkish
hava foto keşfi, uçak tarafından belirli bölgelerin hava fotoğraflarının çekildiği keşif
AIR-PROOF : English Turkish
hava geçirmez, havaya karşı mühürlenmiş, hava sızdırmaz; bir şeyi havanın girip çıkamayacağı şekilde kapatmak
AIR-RAID PRECAUTIONS : English Turkish
pasif korunma önlemleri, hava saldırısı dorumunda alınan önlemler
AIR-RAID SHELTER : English Turkish
hava saldırısı sığınağı, hava saldırısı sırasında bombalardan korunmak için kullanılansığınak
AIR-SHIP : English Turkish
hava gemisi, pervane tarafından çalıştırılan ve yönlendirile bilinen balon
AIR-TO-AIR : English Turkish
havadan havaya, havadan atılan ve havada bulunan başka bir objeyi vuran (örneğin, füze)
AIR-TO-AIR MISSILE : English Turkish
havadan havaya füze, uçaktan atılan ve başka bir uçağı vurmak için tasarlanmış olan füze
AIR-TO-GROUND : English Turkish
havadan yere, havadan atılan ve yerdeki bir hedefi vurmayı amaçlayan
AIR-TO-GROUND MISSILE : English Turkish
havadan yere füze, havadan atılan ve yerdeki bir hedefi vurmayı amaçlayan füze
AIR-TO-SEA : English Turkish
havadan denize, havadan atılan ve denizdeki bir hedefi vurmayı amaçlayan
AIR-TO-SEA MISSILE : English Turkish
havadan denize füze, havadan atılan ve denizdeki bir hedefi vurmayı amaçlayan füze
AIRBAG : English Turkish
n. hava yastığı
AIRBASE : English Turkish
n. hava üssü
AIRBATH : English Turkish
n. (Marka) tabanındaki, suya sıcak hava enjekte eden ve deveran ederek masaj etkisi yaratan yüzlerce küçük fıskiyeden oluşmuş küvet
AIRBED : English Turkish
n. hava yastığı, deniz yatağı
AIRBLADDER : English Turkish
n. hava kesesi, yüzme kesesi
AIRBLAST : English Turkish
n. hava püskürtmeli, mekanik olarak üretilen hava püskürtmesi; patlama ile oluşan hava şoku
AIRBOAT : English Turkish
n. sürat teknesi, bataklık teknesi, bataklıklarda ve sığ sularda kullanılan uçak pervanesi tarafından çalıştırılan altı düz tekne
AIRBORNE : English Turkish
adj. havayla gelen, hava indirme, uçuşan, havadan nakledilen, havalanmış, uçakla taşınan
AIRBORNE ALTERNATE CONTROL STATION : English Turkish
WI_SOURCE:"Airborne Alternate Control Station (Airborne Alternate Control Station) " Havada Yönlendirme Kontrolü İstasyonu; AACS, bir hava aracında bulunan kontrol alt sistemi
AIRBORNE TROOPS : English Turkish
hava indirme birlikleri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani